logo

Sadece Mankenler Ehliyet Alabilir

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Sadece Mankenler Ehliyet Alabilir

Ehliyet yenilemek için başımdan geçen zorlukları siz okurlarımla paylaşmak istedim

Ehliyetimi yenilemek için  harç ücretini yatırdım. Yeni standartlara göre resimleri çektirdim. Kağıthane Emniyeti’nden randevumu aldım …  Kısacası kendime göre zor olan prosedürleri tamamlamıştım. İşin en kolayına gelmiştim. Aile hekimliğime baş vurup sağlık raporumu alacaktım. Kendimi de oldukça sağlıklı hissediyordum

  Mahallemdeki Aile hekimime  ehliyet için sağlık raporu almak istediğimi söyleyince genç doktor veremeyeceğini, devlet hastanesinden alabileceğimi, 200 Türk Lirası yatırarak bu raporu elde edeceğimi ifade etti.

 Doktor asabımı bozmuştu. Kendisine Kağıthane’de çok sayıda aile hekiminin bu raporu verdiğini, çok sayıda arkadaşın da sağlık raporunu bu hekimliklerden aldığını söyledim. Kaldı ki ; bu başvuruyu yapmadan önce emniyet müdürlüğü trafik ekiplerinden bir polis memuruna da Sağlık Raporunu nerden alacağımı; o da sağlık ocağından aile hekiminizden alacağımı ifade etmişti. Hal bu iken ehliyet alanların, değiştirenlerin, yenileyenlerin sağlık ocağı Aile hekimliğinden alındığını doğruluyordu.

 Uzatmayalım genç doktor, asla bu raporu veremeyeceğini söyledi. Doğrusu sinir katsayım oldukça yükseldi. Doktora dedim ki, neden çifte standart uygulanıyor, devletin kurumlarında çifte standart olur mu? Bir kısım aile hekimlerim bu raporu veriyor bir kıs mı vermiyor bu nasıl iş dediğim de tartışma devam etti.

Benim vücut endeksimi sorgulamaya başladı. Ben de kilomun 105, boyumun 1.76 olduğunu söyledim. Doktor, bilgisayara girerek bir takım ölçümler yaptı. Şimdi bu raporu  asla veremem dedi. Nedenine gelince vücut endeksim standartların üzerindeymiş. Mutlaka bir devlet hastanesine de muayene olmamı, hatta bir gün hastanede yatarak gözetim altında tutulmamı ifade etti. Bu muayenenin sağlık ocaklarında mümkün olamayacağını söyledi.Yani neredeyse Chec-up teklifinde bulunmuştu.Belki de yoğun bakım dahi önerebilirdi.

Genç doktora öyle sinirlendim ki içimden Sayın Cumhurbaşkanın mevzuat hazretleri dediği bu olsa gerek diyerek doktora; ‘’sen hastasın, ben sağlıklıyım çıkışı yaptım. Genç doktor gözlüklüydü … o na dedim ki; tıp literatüründe asıl hasta sensin, bak gözlüğün var göz hastasısın, benim gözlerim ellerin her tarafım sağlıklı. Özde, esasta sen araç kullanamazsın gözlüğün puflandığında kaç kişinin sorumlusu olacaksın, potansiyel suçlu sensin değimde Genç doktor da beni 6 derecede psikolojik durum tespitinde bulundu.Yani ben onu, o da beni hasta saydı.

 Uzatmayalım sağlık raporunu vermedi . Avrupa Birliği Normlarına göre bu yasaların çıkarıldığını, Türkiye’ye uymadığını, kendisinin maddi ve manevi sorumluluk altına giremeyeceğini vurgulayarak hem itirafta, hem de mevzuat hazretlerine takıldığını söyledi. Ardından ise bu konuyu Kağıthane Sağlık Grup Başkanı hanım efendiyle görüşeceğini ifade etti.

 Tartışmalarımız nezaket kuralları içerisinde biraz sert oldu ama bu işin Kağıthane’de çözüleceğini, bu kıvılcımı ilk yakan biri olarak toplumsal bir hizmet yaptığım için kendimi mutlu hissettiğimi vurgulamak isterim.

 Sonuçta genç doktorun dediğinden anladığıma  göre şuanda milyonlarca ehliyet sahibinin basit bir iş için günlerini kaybettiğini, maddi olarak 200 Türk lirası hastaneye 15 lira  ayrı bir harç için 15 lira özel ehliyetlere mahsusu fotoğraf parası ödediği söz konusu olduğunda asgari ücretin dörtte birini bu kaleme gittiğini göz ardı etmeyelim.

Birde, Türkiye’de yaklaşık 27 milyon ehliyetli şoför var. Bu günlerde ehliyet yenilemenin bir zorunluluğu yok. Ama 5 yıl içerisinde yenilenmesi gerekiyor. Bizim milletin işini son günlere bıraktığını düşündüğümüzde 27 milyon insana sağlık raporu verecek, hatta benim gibi kilolu insanları 1 günlüğüne de olsa yatıracak çok yönlü hastaneyi nereden bulacaksınız.Birde 27 milyon insana bu maddi yükü yüklemeyi   hangi adalet mantığı ile  tanımlayabiliriz.

Ayrıca vücut endeksi gibi komik bir gerekçeyle hastanede yatması , tahliller ve diğer masraflarla birlikte olayın hangi boyutlara geldiğini siz düşünün Hal bu iken Avrupa Birliği Normlarına ve Genç doktorun ifadelerine göre Türkiye’de erkek ve kadın mankenlerden başkasının ehliyet alamaması gerekiyor.

 İşte sadece vatandaşın bürokraside çektiği basit gibi görünen bir konuyu gündeme getirdiğim sanılsa da olayın Kağıthane’de çok büyük boyutta olduğunu bir toplantıda müşahade ettim.

İstanbul Valisi Vasip Şahin  Bey’in ilçeler buluşmasının Kağıthane ayağı adı altında bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda hemen tüm muhtarlar bu işten, sağlık raporu zulmünden bahsettiler. İstanbul’un bürokrasi amirleri ile Kağıthane’nin tüm mülki amirleri de oradaydılar. Bu benim konu muhtarlar aracılığı ile  oldukça  yer aldı. Vali Bey oradaki sağlık grup başkanı hanım efendiye bu işi çözmesi için talimat verdi

 Bakalım çözülecek mi. Kendimi durumuma gelince mesai harcamama  masraf yapmama rağmen mevzuat hazretleri yüzünden ehliyet yenileme işimi erteledim.

 Bir sonraki yazımı Kağıthane’nin en süratli, ivedi çalışan Araç Çekim kurumu, hayırlı işlere imza atan(!) trafik vakfına ayıracağım.

Esen Kalın

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...