logo

İslam’ın imhası ancak Türklerin imhasıyla olacaktı

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com

Yol kenarında bağı olan ile eşi güzel olanın başı dertten kurtulmazmış der eskiler …  Ne anlatmak istiyorum; Hakikaten çok güzel bir vatanımız var. Herkesin gıpta ile baktığı tüm dünyanın gözünün olduğu bir ülkemiz var. Dört Mevsimi bir arada yaşayan, etrafı denizlerle çevrili, cennet vatan bir memleketimiz var.

Türküz … Müslümanız…  Asırlardır İslam’ın sancaktarlığını yapan bir milletiz.Tüm gayri Müslim memleketlerinde Müslüman algısı eşittir Türk’tür. Yani her Müslüman’a Türk gözüyle bakılır. Hal böyle iken Avrupa ve Amerikalılar nezdinde özellikle Araplar ve diğer İslam ülkeleri tehlike arz etmez ve onlar için istisnalar hariç diğer İslam  ülkelerinin   milletleri  önemsizdir.

Batıya göre İslam’ın imhası ancak Türklerin imhasıyla olur. Batı, hala  Türklere Osmanlı kini ve düşmanlığı  ile bakar. İşte Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile  başlayan huzursuzluk esasta batının yarım kalan projesinden kaynaklanmaktadır. Türklerin ana yurtları Türkiye, küçültülmedikçe, halkı bölünmedikçe, Türk milleti fakir fukara edilmedikçe, milli ve manevi değerlerinden uzaklaştırılmadıkça, batının projesi hayata geçmeyecektir. Özetle Türkiye’nin yok edilmesi batı için İslam’ın yok edilmesi anlamına gelir.

Son yapılan FETÖ Darbe girişimi esasta bir darbe olmayıp, Türkiye için uzun süreli kaos planıdır. Yani Türkiye’yi Suriyeleştirme planıdır. Allah korudu…

 Plan devreye girse;  belki de asker, polis birbirleriyle savaşacak, Aleviler, Sünniler, Kürtler ve Türkler  sokaklara çekilerek birbirine kırdırılıp, Emperyalistlerin karakolluk yapan oluşumları AB, NATO BM ve benzeri kuruluşları devreye girerek Sevr’i uygulayacaklardı. Belki Güneydoğu’da ilk etapta özerklik ilan edilecek Ermeniler hak iddia ederek toprak isteyeceklerdi.

Ülke toprakları küçültülecek,ülkenin   sanayisi,limanları havaalanları, okulları,  yollar, köprüler yerle bir edilip heder edilecekti.Türkiye Cumhuriyeti  toprakları ve milletiyle birlikte bölük pörçük edilip marjinalleştirilecekti.Belki ardından Büyük Ortadoğu Projesi tamamlanarak İslam toplumları ebedi olarak köle haline getirilerek yersiz yurtsuz bırakılacak, bölgedeki kan gölünün sınırları Avrupa kıyılarına kadar genişletilecekti.Tamir edilmesi  zor Mezhep ve Etnik çatışmalar beklide on yılları bulacaktı.

 Bunun anlamı İslam coğrafyasının yok oluşu, batının yarım kalan projesiyle zaferinin imza atışı anlamına gelmektedir.  Büyük fotoğrafa böyle bakmak lazım. Allah bu milleti, milletin sağduyulu duruşu,  vatanseverliği ,kaybolmayan milli ve dini duygularıyla büyük  direnişiyle korumuştur.

CEMAATLER, TARİKATLER, MÜRİTLER VS…

Yıllardır bu oluşumlara hep mesafeli durmuş, sadece onlara kulak vermiş asla kulağımı kaptırmamışımdır. Onları dinlediğimde hep aklıma Zümer ve Araf Surelerinin üçüncü ayetleri gelmiştir. Özellikle yakın çevremi ve akrabalarımı da bu ayetlerle uyarmış,  şirk bataklığına düşmemelerini istemişimdir.

 Dikkat edin, hakiki kulluk yalnızca Allah’a olur. Allah’ın dışında canlı veya cansız başkalarını dost ve koruyucu kabul edenler: “Biz bunlara, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz” derler. Şüphesiz Allah, kıyamet günü onlara, arasında gerçeklerden sapıttıkları her konuda, mutlaka hüküm verecektir. Çünkü Allah, yalan söyleyen ve kendisinden gelen gerçekleri örtbas etmekte ileri giden hiçbir kimseyi, doğru yola iletmez.ZÜMER 3

 Rabbinizden size indirilen Kur’ân’a uyun, O’ndan başka lider ve önderlerin ardında gitmeyin. Bu öğüdü ne kadar da az tutuyorsunuz aklınızda.ARAF 3

Müslümanların; mezhep, tarikat, cemaat taassubundan kurtulmadıkça ,  Kur’an’a  dönmedikçe asla kurtuluşları  yoktur. Nedir bu şeyhler, meşayihler, gavslar,müritler, hocalar… Akıllarını başkalarına teslim etmiş körü kürüne bağlanan insanlar hala gafletten uyanmayacak, şirk düzenine katkı  mı sağlayacaklar. Allah’ bu kitabı kime gönderdi.  Bizler bu Kur’an’dan sorumlu tutulmayacak mıyız? Kendisini dahi kurtaramayacak bu Gavslar nasıl toplumu kurtaracaklar. Bunlar; ‘’Ey Fatıma babanın peygamberliğine güvenme , seni  ben dahi kurtaramam’’ diyen peygamberden daha mı  ilerdeler.

Sevgili dostlar, Kur’an ve peygamberin sünneti  sizlere yetmez mi? Hz Peygamberin veda hutbesindeki talimatı bu değil midir. Sizlere hayat rehberi olarak Kur’an’ı  ve benim sünnetimi bırakıyorum derken daha neyin peşindeyiz.

Bundan sonra Türk toplumu, uydurulmuş dini tasfiye eder bu uğurda din tacirliği yapanları da iflas ettirerek uyanır ve Kur’an’ın dinine döner İnşallah…  Son Fetö Darbesi bizlere ders olur temennisiyle Merhum Akif’in şu dizeleri  bugünü ne güzel özetlemiş

Sofuluk satıyorsun, elinde boy boy tesbih

Çevrende dalkavuklar; tapınır gibi,la-teşbih!

Sarık cübbe ve şalvar; hepsi istismar ,riya

Şekil yönünden sanki; Ömer’in devri ,güya!

Herkes namaz oruçta; hepsi sözünü dinler

Zikir kur’an sesinden, yerler ve gökler inler!

Ha bu din, iman ,takva; inan ki hepsi yalan

Sen onları kendine taptırırsın vesselam!

Derdin davan sadece, hep nefsi saltanatın

Şimdilik putu sensin, tapılan menfaatin!

Hey kukla kafalı adam, dinle sözümü tut

Bunların dilinde hak; ama kalbi dolu put!…

– MEHMET AKİF ERSOY

Cemil Öğütcü

18 TEMMUZ 2016 Sadabad Haber Gazetesi

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...