Son Dakika
TÜRKİYE NİHAYET DOĞRU YÖRÜNGEYE GELDİ
Asırlardır bizim düşmanımız olan, hiçbir zaman bizim iyiliğimizi düşünmeyen, fırsat buldukça tepemize çökmeye çalışan, tarihi düşmanımız, Haçlılarla bizim ne işimiz olabilir. Biz asla Batılı olamayız… Bizim genlerimiz, soyumuz, sopumuz, kültürümüz,geleneğimiz,medeniyetimiz Doğu’dur.
Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Hükümet yetkililerinin son açıklamaları bizleri rahatlatmıştır. Cumhurbaşkanının ‘’Suriye,Libya ve Irak’ta ki tüm oyunları bozacağım’’ diyerek Asya Paktına yönelmesi oldukça iyi bir söylemdir. Hükümet yetkililerinin; ‘’ Suriye Politikası bizi batırdı’’ demesi gerçek bir itiraftır. Tüm bunların anlamı şudur; artık özümüze dönüyoruz.Coğrafyamızda barış ve istikrarı yeniden temin için var gücümüzle çalışacağız. BOP’un planlarını alt üst edeceğiz. İslam ülkelerinde yeniden kardeşlik iklimi kuracağız. Bizim çıkarlarımız batı da değil,Ortadoğu’da, Asya’da, Avrasya’da dır … İnşallah gelecek yıllar bu yörünge dahilinde ilerler
Son FETÖ Darbe girişimi de gösterdi ki; ‘’Ayıdan Post Gavurdan dost olmazmış’’… Adnan Menderes’in Amerika yardımlarının Türkiye’ye getirdiği yıllardan bugüne sözde Amerika , bizim dostumuz ve müttefikimiz. Atlantik ötesinden gelip yıllardır bizleri ve coğrafyamızı sömüren ABD, sadece sömürmekle yetinmiyor, milyonlarca Müslüman’ın da katili olarak insanlığın kalplerinde bir kin ve düşman olarak yer ediniyor. Topraklarımızı parçalıyor,şehirlerimizi talan ederek 100 yıl geriye götürüyor,milyonlarca insanı sakat,öksüz,yetim,dul bırakıp kadın ve kızlarımıza tecavüz ediyor.Ama bu coğrafya maalesef; acziyetinden ve güçsüzlüğünden bu köpeklere biat etmeye devam ediyor. Yetti artık … Bir şekilde; haykırma, itiraz etme ve baş kaldırma zamanı gelmiştir… Bu Köpek, Emperyalist vahşi; Amerika, İngiliz, İsrail ittifakına dur demenin, ilişkileri kesmenin zamanı bugün değilse ne zamandır.
Tek rehberimiz, tek kılavuzumuz, Allah’ın kitabı Kur’an bizleri hep Yahudi ve Hıristiyanlar’dan dost olunmayacağını yüzlerce sayfa kıssalarında zaten anlatarak bizleri uyarmıyor mu?
Tüm yer altı zenginlikleri: Petrol, doğalgaz,su,kömür,elektrik,bor hepsi bizde … Tarım, zengin verimli topraklar, dört mevsimi bir arada, coğrafyamızın her bölgesinde yaşamak bizde… Denizler, güneş, su,cennet nimetleri bizde… İnsan potansiyeli, genç nüfus bizde. En önemlisi de Müslüman’ız … Bu kadar dejenerasyona karşın yine de Allah korkusu, iman ve Ahlak bizde. Bir coğrafyanın, milletin, ülkenin silkinmesi ayağa kalması için bunlar yetmez mi?
NELER YAPILMALI ?
Türkiye tez elden darbe girişimi sendromuna atlatarak şu sıralar doğru giden dış politikasını hızlandırarak bölgeyi de istikrara kavuşturmalıdır. Toplumsal barışın temlerini atan Türkiye, çok önemli bir hamle yapmıştır. Barış ve huzur olmadan hiçbir şey olmaz. Kısır çekişmeleri ,siyasi atraksiyonları bırakıp toplumsal barış ve kardeşlik üzerine projeler hazırlandırılarak kardeşlik,birlik ve beraberlik iklimi pekiştirilmelidir. Ardından tez elden; ordu, yargı, polis, milli eğitim yeniden dizayn edilmelidir. Ekonomide yeni planlamalar, teknolojiye dayalı üretim için seferberlik ilan edilmelidir. Üretemeyen ülke güçlü olamaz …. Üretemeyen ülke istikrarlı olarak sömürülen ülkedir
Terör bir şekliyle bitirilmelidir. Esasen terörün bitirilmesi dış politikaya bağlıdır. Batı ile ilişkiler kesildiği zaman yörüngenizi Asya’ya çevirdiğiniz takdirde bu işlerde biter. Terörün bitmesi Türkiye’nin daha da kalkınması ve üretmesi anlamına gelir.
Ahlak ve maneviyat üzerine köklü çalışmalar yapılarak din; Özgür bir diyanet eliyle toluma sunulmalı, Kur’an Müslümanlığı halka anlatılmalıdır.
Devlet yönetimi asla adaletten vazgeçmemeli, kadrolaşma da liyakat ve ehliyeti öne almalıdır. Zaten bu Allah’ın buyruğu, Kur’an’da insanlara yazılı beyanıdır. Her zaman kamu yararı gözetilerek israftan kaçınılmalıdır. İnsanları ayrıştırmadan istişareye önem verilmelidir.
Artık, yalaka ve Mürai karakterli insanları ayrıştırılarak; servet peşinde koşanları, mal stoku yapanları, zenginlemek için her şeyi mübah görenleri, makam ve mevki ve koltuklarını korumak için adeta dünyalık savaşı verenleri , kamudan temizlemek gerekir. Bu tip insanlarla devlet yürümez, milletin barışı sağlanmaz, adalet tesis edilmez… Huzur ve refah gelmez…
Sonuçta; önce devlet güven sağlamalı, millet devletine güvenmeli… Son darbe girişiminde şehit olanlar, gaziler, sokağa çıkanlar, hiçbir beklentisi olmayan saf, temiz fakir Anadolu çocuklarıydı. Makam, mevki, mal ve şöhretleri yoktu … Millet gerekeni yaptı, vatanına sahip çıktı.Darbeyi halk önledi … O halde halkın istediği çok basit; adalet, gelir dağılımında eşitlik,ahlak maneviyat,dürüstlük, liyakat,sosyal devlet, huzur ve refah hepsi bu kadar.
Hükümetin bundan sonraki hedefleri de bu kavramlar üzerine olacaktır, zaten ilk adımlar atılmaya başlanmıştır. Geleceğimiz için başka çıkış yoktur. Irkçılık yaptığım sanılmasın … Hani bir slogan var ya; ‘’Türk’ün, Türk’ten başka dost yoktur’’ bu söz bugünlerde daha iyi anlaşılmıştır.
Huzur dolu yarınlar temennisiyle 30 Ağustos Zafer Bayramınız Kutlu Olsun
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Ekim 2024 Köşe Yazıları