logo

Şehit Astsubay’ın Vasiyetini Anlayan Var mı?

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Şehit Astsubay’ın Vasiyetini Anlayan Var mı?

Yeni yıla girmeden birkaç gün önce televizyon muhabirleri halkın nabzını tutarak nasıl bir 2018 yılı istiyorsunuz diye vatandaşlara sorular yöneltiliyordu. Hemen her televizyon kanalında yapılan röportajlarda vatandaşlarımızın ortak istekleri Para idi.  Herkes Para, Para diyordu.

Belki de farkında olmadan gizli tapınaklarını haykırıyorlardı. Hiç kimse savaşsız, saldırısız, sınıfsız bir dünya istemiyor, paradan başka bir şey temenni etmiyordu. Ne sağlık,  ne huzur, mutluluk akıllarına bile gelmiyordu.  Emek, alın teri, eşitlik, ortak paylaşalım beraber kardeşçe  yiyelim, bölüşelim  diyen hiçbir Allahın kuluna rastlayamadım

Para, küresel dünyanın tek gücü ve tapınağı olduğu müddetçe insanlık asla huzur ve mutlulukla tanışmayacak. Dünya kan göletleri ile dolacak, modern çağ, ve vahşi kapitalizm, köle pazarlarını çoğaltmaya devam edecek. İnsanlık  farkında olmadan köleliğin kalkmasını hiç istemeyecek. ‘’Efendilerimiz olmasa bizim karnımızı kim doyuracak’’ diye para, mal ve mülk için haykıracak.

Bugünkü savaşların nedeni de bu değil mi? Gücün, paranın simsarları dünya ya yeni format atmak isterken hedeflerinde güçsüz kabile devletleri oluşturmak yok mu ? Ortadoğu’daki tüm savaşların nedeni İsrail karşısında 20-30 milyonu geçmeyen küçücük devletler oluşturarak ebedi istikrasızlıkla birlikte sömürü çarkının devam etmesi değil mi?

Bunların hedefleri bu yüz yılın sonunda dünya da  1000 devlet oluşturma hayalidir… Yani sömürüye müsait kabile devletlerini oluşturarak kölelik sistemini istikrarlı hale getirmek. Bu işi de demokrasi ve insan hakları sosu ile şuana kadar iyi başardılar.

Sözde dünyanın efendileri belki bu süreçte tapındıkları paranın gücüne güveniyorlar.  Lakin tarihteki zengin, katil, zalim Firavunların, Karunların nasıl helak olduklarını hesap edemiyorlar… Özetle: Allah’ın hesabını tahmin edemiyorlar.

Emeğin, ahlak’ın, iyi niyetin,yardımlaşmanın, kardeşliğin salaklık-aptallık olarak görüldüğü modern Çağ dediğimiz aslında sömürge Cenderesinde debelenen  insanlık, çakma tanrılara bağlanarak yok oluşunun farkında bile değil. Ve insanlık her geçen gün para tanrısının esiri olmaya devam ederken insan olmanın dışına çıkıyor. İnsan ne zaman servetten, paradan, mal -mülkten vaz geçerse, o zaman şerefini onurunu kurtararak  kalacak,   köleliğe hayır diyerek ve emeğinin karşılığını alacak, kendisini sömürenleri deşifre edecektir. Ve kendine gelerek asıl tapınağını tercih edecektir.

    Tıpkı Hz. İsa’nın dediği gibi: ‘’ hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem tanrıya hem de paraya ( Mamon) kulluk edemezsiniz!’’ ( Matta6/4, Luka: 12/33)

İnsanlık bu tercihini yaptıktan sonra hem bu, hem de öbür dünyada kurtuluşa erecektir. Ademoğlu ne zaman para tanrısını ret eder,   küresel para babalarına karşı esir olmadan canı pahasına mücadele ederse ancak kurtuluşa erebilir. Başkaca çıkış yoktur. Ve rabbimiz Allah’ın Kur’an’da buyurduğu gibi ‘’altını, gümüşü, parayı  biriktirenler alınlarından, göğüslerinden, sırtlarından dağlanacaklardır… Hadi tadın bakıyım biriktirdiklerinizi’’ denilecektir. (Tevbe 34) uyarısıyla kendisine gelirse,  şirk bataklığından kurtulacaktır.

Burada servet düşmanlığı yapmıyorum… İnsanlar zengin olabilir ancak biriktirmemelidir. Zenginliği Allah’ın yolunda insanlığın refahı için kullanmalıdır. Tıpkı bakar suresi  219’da denildiği gibi: ‘’ sana neyi infak edeceklerini sorarlar deki: ihtiyaçtan fazlasını ver’’. Yani Allah’ın yolunda harca …  Paranın kirini vererek tapınak haline getirme diyor. Cenab-ı Allah.

Mesele tapınakları seçme meselesidir. Afrin’deki Astsubay’ın vasiyeti ne müthiş bir duruştur.  Garip -guraba olan,  vatanı ve dini için çarpışarak şehit olan o Asker, aslında sadece Müslümanlara değil tüm dünya ya mesaj vermiştir. İhtiyacı olduğu halde  Para tanrısını elinin tersiyle iterek tıpkı peygamberler gibi; ‘’bana şehitlik tazminatı olarak verilecek o parayı çocuklarıma, aileme değil Suriye’deki  yetim, yoksul çocuklara verin onlara okul açın’’ diyerek adeta  Kur’an’ın mesajını iletmiştir ve tek olan Allah’ı tercih etmiştir. Bu ne müthiş bir karakter ve  iman dır. Allah inşallah o nu  şehitlik mertebesine ulaştırmıştır.

 Şehit askerin bu vasiyeti tarihe not olarak düşmeli zengin kodamanların her gün rüyasına girerek kafalarına bir tokmak gibi vurmalıdır. İnsanlık, bu mesajı iyi anlamalıdır. Bu vasiyet hiç gündemden düşürülmemelidir.

Umarım hepimiz Şehit  Askerin vasiyetini iyi anlar  para tanrısı yerine tek olan Allah’a tapmaya devam ederiz. Bu uyarı başta kendimedir.

Şehit MusaÖzalkan “Vasiyetimdir. Şehit olursam Kurt-ar Derneği aracılığı ile Telafer’deki Türkmen Bala’lar (çocuklar) için anaokulu, kreş veya kültür merkezi, devletin bana vereceği paradan yaptırılması ve ismimin konması. Reis vasiyetimdir, aileme iletirsin. Telefonumdan gelen mesaj kayıtlı dursun şahit olsun.”

Allah ondan razı olsun.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...