logo

ONLAR KAMU VİCDANINDA ZATEN ÇİFT ‘’00’’ LAR

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


ONLAR KAMU VİCDANINDA  ZATEN ÇİFT  ‘’00’’ LAR

Geçtiğimiz hafta 28 Şubat Darbesi sanıklarının mahkeme kararları açıklandı. İlk cümleleri duyduğumuzda yüreğimize su serpildi. Ağırlaştırılmış müebbet,  müebbet vs… vs..  Ardından detaylar gelmeye başlandı. Özetle; Efendim bu şerefsizler, yaşlarından dolayı cezaevine girmeyecekler, adli kontrol şartları uygulanarak yurt dışına çıkamayacaklar, haftada 2 gün ise karakola imza atacaklar.

Yani dağ fare doğurdu. Tüm evrensel hukukta ve tüm  kutsal dinlerde suçun bir cezası vardır ve uygulanır. Doğrusu şaşılacak bir durum söz konusu… 28 Şubat’ın mağduru bir insan ve  aile  olarak o günler aklıma geldikçe hala kin ve nefretle yaşıyorum.

28 Şubat:  gözyaşı,  çığlık, zulüm vahşet soygun demektir…  28 Şubat;  kızların, kadınların iffetine saldırı demektir…  28 Şubat;  eğitim özgürlüğü ellerinden alınan yüz binlerce genç kızın heder edilmesi anlamını taşır…  28 Şubat;  emeklinin,  işçinin,  memurun, köylünün,esanfın haklarının elinden alınmasının ta kendisidir…  28 Şubat, Milli İradenin gaspıdır, hırsızlıktır, soygundur, talandır…  Halkın inançlarına prangadır…  28 Şubat;  Amerika, İsrail, İngiliz troykası’nın  Türkiye’deki satılmış uşakları araclığı  ile  yaptırdığı  vahşi bir darbedir. Türk Demokrasisinin yerle bir edilerek ülkenin itibarının sıfırlanmasıdır.

Zalim bir kısım askerler, sözde yargı, Üniversiteler, Medya, Sözde Sivil Toplum Örgütleri esasen sivil devlet kuruluşlar, zamanın iş dünyası ve diğer türevlerinin  ortaklaşa düzenledikleri soygun düzenin adıdır 28 Şubat.  Memleketi  için kendini feda eden, ülkesinin refah ve huzuru için var gücüyle çalışan, tam bağımsız bir Türkiye hedefleyen, milli ve yerli bir liderin;  muhterem Erbakan Hoca’nın işbirlikçi satılmış İsrail uşakları tarafından tasfiye edilerek ebedi uzaklaştırılmasıdır. 28 Şubat …

İtirazımız ve isyanımız var. Yargı bu işi mutlaka düzeltmelidir. Suçun cezası çektirilmelidir. Milyonlarca heder edilmiş ailelerin yüreklerine su serpilmelidir. Halan cezaevinde yatan 28 şubat mağdurlarının hakları teslim edilmeli, onların göz yaşları dindirilmelidir.

Aksi takdir de hesap kesilemez. Bu duruma Hak’ta, halkta razı gelmez. Unutamayız o günleri … Fişlenen arkadaşlarımızı, iflas ettirilen esnaflarımızı,  genç kızların başlarına uzanan elleri, okulları kapatılan körpe yavruları, cezaevlerine gönderilen genç beyinleri,  hicret etmek zorunda kalan, anasından, yarından, çocuğundan ayrılan Anadolu çocuklarını,  insana sadece hizmeti ilke edinen kapatılan o güzel partimizi, Refah ve Fazilet Partisi’ni  asla unutamayız. Devletin hazinesinden çalınan yüz milyarlarca dolar parayı, ülkenin sahillerindeki kapatılan en güzel kıyıları, el konulan el değiştirilmek zorunda bırakılan istihdam kapıları fabrikaları,  asla unutamayız.

Kamu vicdanını rahatlatmamıştır bu sonuç.  Yargı  Kararının  akşamı, tüm televizyonların  ekranlarındı bu konu tartışıldı. Her kesimden yazar-çizer, akdemiysen, siyasetçi temsilcilerinin katıldığı programlarda tek bir Allah’ın kulu 28 Şubatçılar lehinde bir şey söylemedikleri gibi  verilen yargı kararına karşı hayal kırıklığı yaşadıklarını beyan ettiler. Hal böyle olunca, 28 Şubat Dosyası sadece bir kesimle sınırlandırılmayarak, medya, sivil tolum, siyasetçilere kadar indirilerek hesap sorulmalı yargıya intikal ettirilmelidir.

 Ancak bir devir böyle kapanır. Suçlular ise mutlak cezalandırılarak yandan,  arkadan dolandırmadan hesapları kesilmelidir. Çünkü bu işler artık ayyuka çıkmış deşifre edilmişlerdir. Nasıl Kenan Evren’in cenazesine kimseler gitmediyse ben inanıyorum bu mahlukların cenazesine;  aileleri ve yakınları bile gitmeyecek yine devlet kaldıracaktır.

Sonuç: o dönemin çığlıkları, akıtılan yağmur gibi göz yaşları, Millet meclisindeki had bildirmeler, sürgünler, engellemeler  bu işleri yapanların kibir kulelerinde keyif çatarak halkı köle gibi gören tavırları,  bin  yıl sürecek naraları, gözlerimin önündedir. Asla bu işlere rövanş gözüyle bakmıyorum sadece suçun cezası verilsin yeter. Onlar zaten kamu vicdanında çift ‘’00’’ lar

                                            CEMİL ÖĞÜTCÜ

                                                  18/ 04 2018

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...