logo

Yine Ramazan Namelerle Oyalanıp Durduk

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com

 Yine Ramazan Namelerle Oyalanıp Durduk

“Eğer bir din yetimi korumuyor, kimsesize sahip çıkmıyor, ezilenlerin sesi ve soluğu olmuyorsa yalandır ve afyondur. Bunlar olmadan kılınan namaz, tutulan oruç, gidilen hac, kesilen kurban, ihya edilen kandil geceleri, ziyaret edilen türbeler vesaire… Ebu Cehil’in hacılara su verip de yetimi ve yoksulu görmemesi gibi yalandır, afyondur!”

Ali Şeriati

Ali Şeriati, Ramazan şuurunda olmayanlara ise şöyle der: ‘’Sizin orucunuz yemek vakitlerini değiştirmekten ibaret’’

Değerli dostlar, elbette Ramazan Ayı ibadet ayıdır Kur’an’ı Kerim bu ayda inmiştir. Elbette bolca Kur’an okunmalı, Allah’a karşı zikirde bulunulmalı, namazlar eda edilmelidir. Lakin bu ayın en büyük özelliği bir müddet aç kalarak  tuttuğumuz oruçlarla fakirleri,  yoksulları,  aç – açıkları düşünülerek kendi kendimizi test etme durumumuz söz konusudur.

Allah, kitabında hep vermeyi teşvik ederken sürekli zengin olanları; paylaşmadıkları, bölüşmedikleri için tehdit etmektedir. Çünkü mülkün sahibi odur. Onlarca ayette; ‘’Ben rızkı dilediğime bol verir, dilediğime de kısarım’’ diyerek insanoğlunu imtihana tabi tutmuştur. Hal böyleyken zenginlik sadece insanoğlu için imtihan sebebidir. Cenabı Allah, vermeyenleri, Allah yolunda harcamayanları, yetimi, yoksulu yolda kalmışın haklarını vermeyen zenginleri sürekli ateşe atılmakla, azapla, cehennemle müjdelemektedir. Bu konuda abartmıyorum yüzlerce ayet vardır. Sadece Bakara Suresi’nde infakla, sadaka ve zekatla özetle; vermekle rızıkla ilgili 38 ayet vardır.

İslam emeksiz bir gelirin elde edilmesini yasakladığı gibi, her hangi bir şekilde altın ve gümüşü yani parayı biriktirmeyi ve stoklamayı yasaklar. Aşağıdaki ayetler hiçbir yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar açık ve detaylıdır.

 Ey iman edenler! Bilin ki Yahudi din bilginlerinin ve Hıristiyan din adamlarının birçoğu halkın mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar. Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem veren bir azapla müjdele!

 O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanacak: İşte yalnız kendiniz için toplayıp sakladıklarınız; tadın şimdi biriktirip sakladıklarınızı!  Tevbe 34-35

Görüldüğü gibi  Ayetler, malı biriktirip yığanlar için açıkça cehennemi göstererek azapların en şiddetlisini tanımlamaktadır

Nahl suresi 71. Ayet ise adeta servet sahiplerinin yüzüne bir  tokattır.

Ve Allah, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan üstün kılmıştır. Hal böyleyken, rızkı kendilerine fazla verilmiş olanlar, bu rızıklarını elleri altında bulunan işci ve kölelerine verip, onları da geçim bakımından kendilerine eşit etmezler. Peki böyle yapmakla, Allah’ın rızık nimetini bile bile inkâra mı kalkışıyorlar.(nahl 71)

Hümeze suresinin mesajı kimedir dikkatle okuyalım: Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay haline! (1- O, malının, kendisini ebedileştirdiğini sanır 2) Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır.  Hutame’nin ne olduğunu sen ne bileceksin? (5) O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir. (6-7) Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları halde) ateş onların üzerine kapatılacaktı.

Değerli dostlar, yüzlerce ayeti burada sizlerle paylaşabilirim. Tüm fakir yoksul yetim ve yolda kalmışların hakları servet sahiplerinin ipoteği altındadır .

Cehennem bekçileri, azap içerisindekilere sorar ; neden buradasınız?  Sizler, peygamberlerin tebliğini almadınız mı diye…  Onlar, aldık;  lakin  bizler namazı kılmayan, yoksulu doyurmayanlardandık  derler. Buna bezer onlarca ayet vardır.

Sonuca gelirsek, vermek, paylaşmak eşit hale gelmek, adil olmak, istişare etmek, emaneti ehline vermek Allah’a şirk koşmamak  neredeyse Kur’an’ın özüdür. Allah’ında temelde istediği en önemli kriterler bunlardır. Ama bizim ilahiyatçılarımız, kurumsal din ezbercilerimiz bunlardan bahsetmeyerek hedef şaşırarak sadece bu güzel İslam dinini ritüellere hapsetmişlerdir.

Ramazan Ayı’nın sonuna geldiğimizde bu senede yine aynı ezberleri dinledik. Menkıbelerin ötesine geçemedik. İstisnalar hariç  bildik Ramazan Namelerle oyalanıp durduk.

Vermeyi, paylaşmayı, bölüşmeyi;  kendimizden alttakilerle eşit hale gelmeyi aklımızdan bile geçirmedik. Tiyatro, uyun ve oynaştan ibaret olan dünyadan vazgeçemedik.

Allah’ın sürekli vurguladığı evlatlar ve mallar sizleri oylar, onlar dünyanın sadece süsleridir uyarısını hep kulak ardı ettik. Zannediyorum bu ramazanı da istisnalar hariç yine boş geçirdik. Allah affetsin

Ramazan Bayramınızı Paylaşmak ve Kaynaşmak Dileğiyle Tebrik Ediyor, Esenlikler Diliyorum

6/6 2018

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...
  • NE OLDU BİZE

    05 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Çok önem verdiğim bir deyimi, bilginize sunarak, düşüncelerimi dile getirmek istiyorum. “Geçmiş geleceğe yön verir.”  Evet, yön vermeli de. Peki, Bu nasıl olacak. Kendiliğinden veya birisinin işaretiyle değil tabi. Geçmişimizi iyi araştırmakla, inanarak incelemekle ve geçmişe saygı duyup, örnek almakla, geçmişin geleceğe yön vereceğine inanıyorum. Bizler; geçmişimizden övgü ile söz ederken, sosyal-siyasi-ticari konularda, geçmişimizden iftihar ettiğimizi, her vesile ile dile getirmişizdir. Bu kadar övgü ve iftiharla yadetmemize rağm...
  • MEYVE AĞACI

    12 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Herhangi bir sohbet esnasında veya görüşmelerde, mecazi ve ya gerçek anlamda ifade edilen, meyve veren ağaç taşlanır sözleri; bize, bazı olmaması gereken tutumları hatırlatır. Bu ifadeler, olumsuzluk örnekleri olduğu gibi, hazımsızlığın da bir işareti gibidir. Meyve veren ağaç niye taşlanır, taşlanmasa olmaz mı. O, meyve ağacının meyve verecek çiçeği niye koparılır, koparılmasa olmaz mı. O ağacın dalı niye kırılır. O, meyve veren ağaca, zarar vermek yerine, ihtiyacı olan su ve toprakla beslense, bakımı yapılarak; meyvesinden, ağ...
  • ADAM OLMAK

    22 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    Hani bir deyim vardır ya. Adam ol adam.  Evet, adam olmak gerekir.  Hem de, adam gibi adam.             Adamlık, para ile satın alınmıyor. Pazarı yok. Fiyat belirlenemiyor. Satın alacak maddi güç de yok. Bazen, kişilikler ve şerefler satılmış olsa da. Her insan; doğduğunda, adam gibi doğar. Nerede doğacağını bilemez,Nerede doğacağına karar verecek durumda hiç değil. Seçeneği de yok zaten. Doğuda mı, batıda mı, kuzeyde mi, güneyde mi, Java Adası’nda mı. Seçenek yok. Zenci ...