logo

Zindanlara Attılar, Astılar, Sürgüne Gönderdiler… Aç, Açık Bıraktılar; Sonra da Ağıtlar Yaktılar

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Bürokraside,Yargıda,  Milli Eğitim’de Militarizm’de aklınıza neresi geliyorsa devletin her kademesinde hep onlar vardı. Astılar, kestiler,zindanlara attılar, sürgün ettiler….  Ve hep onlar yönettiler. Seyit Rıza’dan Sabahattin Ali’ye, Ali Şükrü’den  Adnan Menderes’e ,   Nazım Hikmet’ten Deniz Geçmiş  ve arkadaşlarının idamına kadar hep onların imzası vardı 

Seyit Rıza’nın tarihin sayfalarına not düşen şu sözünü ise hiç unutmam. ‘’Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun”​  Seyit Rıza bu sözü ;  İslamcılara ya da Muhafazakarlara söylememişti herhalde.

Onlarca mağdur edilmiş entelektüelden  , şair, edebiyatçı, ozan ve kanaat önderinden  onların ifadesiyle aydınlardan bahsedebilirim.  Bu iki yüzlü zihniyet,  sonrada yıllarca mağdur ve perişan ettikleri insanların arkasından ağıtlar yakarak ölümsüzleştiriyor. Kimden bahsediyorum elbette Sol fraksiyonlardan e onların mahallesinden … Bu ülkeyi son yıllarda; hükümet olmasa da her zaman iktidar ve muktedir olarak CHP yönetti. Cumhuriyetin kurucu Partisi olabilir, yönetebilir hiçbir sorun yok lakin sağ ve muhafazakar karşıt jargonu oluşturarak yapılan bu zulümleri örtbas ederek riyakar davranmanın kime faydası var. Hadi İskilipli Atıf’a, Ali Şükrü  Bey,  Menderes ve binlerce Anadolu insanının  idamlarına kendi pencerenizden makul gerekçeler uydurarak algıyı çok güzel yönetebiliyorsunuz. Lakin Seyit Rıza’nın katili kim? Sabahattin Ali’yi zindana tıkayarak daha sonra sözde kaçarken  öldüren ve  faili meçhul durumuna düşüren hangi hükümet. Nazım Hikmet’i zindan ve sürgünlerde çürüten hangi iktidar ve anlayış ? Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesinde hangi parti vekillerinin oyları var? Bunlar ve daha çok sayıda olay bilindik hayat hikayeleridir. Yıllarca egemenlerin yazdığı sözde tarihle  göz yaşı ve kan göletlerini kurutmayı örtbas ettiniz.  Muktedirliğiniz için  kimilerini kahraman, kimilerini ise hain ilan ettiniz…. Lakin gerçeklerin bir gün, gün yüzüne çıkmak gibi güzel bir hasleti var

   Hal böyleyken hiç olmazsa ölümsüzleştirdiğiniz, sürekli ağıtlar yaktığınız, benimde en azından bir kısmını takdir ettiğim ve sevdiğim bu adamlardan bir özür dileyerek bir kerecik olsun bunları idam sehpalarına ve zindanlarına  götürenleri deşifre edin.

İslamcı, gerici dediğiniz ve yıllarca dalga geçtiğiniz   büyük insan,Lider,  devlet adamı Necmettin Erbakan bile Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına el kaldırmazken, siz sözde demokrat CHP’liler koşa koşa Meclise giderek,  Militarizm’in önünde diz çöküp  körpe bedenler için el kaldırdınız. Kullanılsalar bile  o  çocukların bir ideolojisi;  Amerika ve Emperyalizm  karşıtlığı vardı. Hani sizler Emperyalizm’in karşısındaydınız.

Ey solcular:  sizlerde biliyorsunuz ki; genç cumhuriyet yönetiminin en az 70 yılında sizler varsınız. Yüzde 54 ile 6 kere gidip 7 kere gelerek  sözde hükümet olan ve topu topu ülkeyi 10 yıl yönetemeyen Süleyman Demirel asla iktidar olamadı. Yeter Söz Milletindir diyerek Başbakan Olan Adnan Menderes’ e başbakanlık yaptırmadığınız gibi arkadaşlarıyla birlikte basit gerekçelerle idam sehpasına gönderdiniz. 12 Eylül Darbesi’nin ardındaki bir boşlukla  Türk halkının gönlünde taht kurarak yüz de 45’in  üzerinde oyla hükümet olmaya çalışan  ve sadece 6 yıl başbakanlık koltuğunda kalan Merhum Özal’a bile gün yüzü göstermediniz. Merhum Özal’da iddialara göre zehirletildi şüphesiyle  faili meçhul oldu.  

Türkiye’nin geleceğine damga vuracak, İslam aleminin silkinişe ve uyanışına sebep olacak, mazlum milletlerin kurtuluşunu sağlayacak  Milli ve yerli  olan adam gibi adam Necmettin Erbakan’a 10 ay bile tahammül edemeden itibarsızlaştırarak  işbirlikçilerinizle birlikte Militarizmin uşaklık  görevini yerine getirdiniz. Artık tövbe ediniz…  Kendinizle yüzleşerek hiç olmazsa bu insanlardan değil ölümsüzleştirerek istikralı olarak ağıtlar yakdığınız  sahiplendiğiniz, kendinizden gördüğünüz ve sonunda yok ettiğiniz o masumlardan özür dileyip Allah’tan af dileyin.

Notlar: Seyit Rıza 1937’de idam edildi.  Sabahattin Ali 1948 de öldürüldü. Nazım Hikmet 1938’de hapse girdi 12 yıl yattı, 1951’de vatandaşlıktan çıkarıldı. Deniz Gezmiş 1972’de idam edildi.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ACILARLA YORGUN DÜŞMÜŞ MEMLEKETLER NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ

    28 Aralık 2024 Köşe Yazıları

    6 Şubat Kıyametini yerinde görmüştüm. Allah’ım bu şehirler nasıl ayağa kalkar diye çok üzülmüştüm. Tekrar buraları yerinde görmek için bölgeye gittim. İlçeleri, köyleri gezdim. Ve devletin gücünü yerinde gördüm. Dağ, taş ova Toki konutları ile dolmuş. Yapılan köy evleri bile villa gibi olmuş ve her köye devletin şefkat eli değmiş. ‘’Maşallah’’ diyememek vicdansız insanlar için bile çok  zor. Enkazlar kaldırılmış yerinde dönüşümler bir hayli yol almış. Toki ise adeta kimsesizlerin kimsesi olmuş. Adıyaman’da 22 bin konut tamamlanmı...
  • Zonguldak, Bartın ve Karabük, ‘’Kağıthane’ de’’ buluşuyor!

    09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kağıthane Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Karaelmas Tanıtım Günleri için hazırlıklar tamamlandı. 13-14-15 Aralık tarihlerinde Hasbahçe etkinlik alanında yapılacak olan etkinlik, Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin kültürel ve yerel değerlerini tanıtmayı amaçlıyor. Tanıtım günlerinin açılış programının   Cuma günü öğlenden sonrası yapılması planlanıyor. Programa  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra İstanbul Valisi  Davut Gül, tanıtım günlerinin ev sahibi illerin vali milletvekili kaymakam ve belediye ba...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...