logo

KARETTA-KARETTA DENİZ KAPLUMBAĞALARI

Hüseyin Akarçeşme

Hüseyin Akarçeşme
huseyin@sadabadhaber.com


Akdeniz’de yaşayan canlılar. Uluslararası adı Karetta-Karetta. Bizdeki isimlendirmesi deniz kaplumbağaları. Ne yazık ki nesli tükenme noktasına gelmişti. Alınan tedbirler sayesinde biraz rahatladı bu şirin canlılar. Neslinin devam etmesi ve gelecek kuşaklara devri çok önemli! Hele hele son, Covid 19 pandemisinin tecrübesinden sonra.

Tüm dünyadaki insanların doğaya ve insana hayat veren ateş, hava ve doğal canlılarla daha barışık, daha içiçe ve sorumlu olduğunu da aklından çıkarmayacak şekilde yaşamaları gerekiyor artık. Bazıları gözden kaçacak şekilde küçük. Bazıları görkemli, büyük, insanı ürkütür. Ancak doğanın korunmasında son derece büyük görevleri var, hepsinin de… Ayrıca doğadaki bir çok canlının da yaşamını sürdürmesi gerekli. Dünyayı daha yaşanır hale getiren, doğayı daha zengin ve faydalı kılan yine onlar. Milyonlarca yıldır doğa ile başa çıkmak sergiledikleri yöntemler hayatlarını ve nesillerini devam ettirmek için geliştirdikleri fevkalade sistemler ve meziyetler kusursuz toplumsal yaşamları takdire şayan bir durum. Aralarındaki yardımlaşma, iş bölümleri harika…

İnsanoğlunun kendi hayatını zenginleştirmesi ve kolaylaştırması; doğa ile uyum içinde yaşamayı öğrenmesi ve bütün canlıları daha yakından tanıyıp, korumasına bağlı. İşte bu canlılardan biriside yukarıda sözünü ettiğimiz deniz kaplumbağaları ülkemizde Akdeniz sularında Fethiye, Dalyan ve Antalya civarında görülüyor. Ne yazık ki hemen, hemen ülkemizde bütün sahillerin plaj haline getirilmesi bu sevimli hayvanların sahile kuma yumurtlamasına sekte vuruyor. Her yıl temmuz ayının başlarında sahilde çukurlar açarak yumurtalarını kuma gömüyor bu canlılar. Bu yaratıkların diğer deniz kabuklarından farklı üreme şekilleri. İnsanlar plajda kumsalda güneşlenirken, kumun altında karetta, karetta yumurtası olabileceğinin farkında bile değiller.

Yumurtanın kumda bekleme süresi 55 gün. 15 Temmuzdan itibaren kumsala yumurtalarını gömüyorlar. Ağustos ayı içerisinde yavrular yumurtadan çıkıyor. Annelerinin nezaretinde denize doğru yol alıyor. Çünkü yaşam mekanları deniz. Karada sadece 55 günleri var. Son yıllarda bu canlıların yaşadığı sahillere korunaklı yumurta bırakma alanları oluşturuldu. İlgili yerlerin belediyeleri ve bakanlık artık bu konularda titizlik gösteriyor. Ancak aynı titizlik vatandaşımızda henüz yok. Bu konuda çok fırın ekmek yememiz gerekiyor kanaatindeyim.

Yıllar önce Fethiye-çalış plajında tatile gitmiştim. Sahilde gönüllü insanlar gördüm ve çok sevinmiş, mutlu olmuştum. Prof.Dr.İbrahim BORAN öğrenciler seçmiş ve buraya göndermişti. Dokuz eylül üniversitesi-Buca eğitim fakültesi Biyoloji bölümü öğrencileri vardı. Gönüllü öğrenciler Zarife Gürler ve Serpil Yıldırım idi. Kim bilir bu öğrenciler şimdi çoktan mezun olup mesleklerinin zirvesine bile çıkmışlardır. Hayırla yad ediyorum bu çocukları. Ayrıca yabancılarda bize bu konuda yardımcı oluyorlar. Bu da sevindirici bir şey. Avusturyalı bir grup öğrenci de orada gönüllü olarak çalışanlardandı. Sevgi dolu çocuklardı. Selam olsun cümlesine. Tabiatta her canlının bir görevinin olduğunu unutmamak dileğiyle sağlıcakla kalın.

Hüseyin AKARÇEŞME

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...
  • NE OLDU BİZE

    05 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Çok önem verdiğim bir deyimi, bilginize sunarak, düşüncelerimi dile getirmek istiyorum. “Geçmiş geleceğe yön verir.”  Evet, yön vermeli de. Peki, Bu nasıl olacak. Kendiliğinden veya birisinin işaretiyle değil tabi. Geçmişimizi iyi araştırmakla, inanarak incelemekle ve geçmişe saygı duyup, örnek almakla, geçmişin geleceğe yön vereceğine inanıyorum. Bizler; geçmişimizden övgü ile söz ederken, sosyal-siyasi-ticari konularda, geçmişimizden iftihar ettiğimizi, her vesile ile dile getirmişizdir. Bu kadar övgü ve iftiharla yadetmemize rağm...
  • MEYVE AĞACI

    12 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Herhangi bir sohbet esnasında veya görüşmelerde, mecazi ve ya gerçek anlamda ifade edilen, meyve veren ağaç taşlanır sözleri; bize, bazı olmaması gereken tutumları hatırlatır. Bu ifadeler, olumsuzluk örnekleri olduğu gibi, hazımsızlığın da bir işareti gibidir. Meyve veren ağaç niye taşlanır, taşlanmasa olmaz mı. O, meyve ağacının meyve verecek çiçeği niye koparılır, koparılmasa olmaz mı. O ağacın dalı niye kırılır. O, meyve veren ağaca, zarar vermek yerine, ihtiyacı olan su ve toprakla beslense, bakımı yapılarak; meyvesinden, ağ...
  • ADAM OLMAK

    22 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    Hani bir deyim vardır ya. Adam ol adam.  Evet, adam olmak gerekir.  Hem de, adam gibi adam.             Adamlık, para ile satın alınmıyor. Pazarı yok. Fiyat belirlenemiyor. Satın alacak maddi güç de yok. Bazen, kişilikler ve şerefler satılmış olsa da. Her insan; doğduğunda, adam gibi doğar. Nerede doğacağını bilemez,Nerede doğacağına karar verecek durumda hiç değil. Seçeneği de yok zaten. Doğuda mı, batıda mı, kuzeyde mi, güneyde mi, Java Adası’nda mı. Seçenek yok. Zenci ...