logo

HER ACI HİSSEDİLMEYİ HAKEDER!!!

Derya Deniz Dinç

Derya Deniz Dinç
ddinc@windowslive.com


Hayatın en önemli gerçeği bence ölümdür. Ve yine en büyük ödülümüz öleceğimiz anı bilmemektir. Bir gecenin karanlığıdır ölüm. Korkulması bilinmezliğinden gelir. Zira insanoğlu yalnızca bilmediğinden korkar şu âlemde… Bir veda mıdır, bir başlangıç mı? Âlimler, bilim adamları, sosyologlar, tıp hekimleri farklı farklı yorumlayacaktır bu konuyu. Gerçek olan şu ki; dönüşü olmayan bir yolun başlangıcı ve bildiğimiz yaşadığımız her şeyden kopmaktır ölüm. Yaşamın adil olmadığını biliriz.

 Doğarken engelli doğan birisi, ölümcül bir hastalıkla ömür boyunca savaşmak zorunda kalan birisi, seçmediği halde Gazze gibi bir yerde doğup bomba ve silah sesleriyle büyüyen birisi, anne ve babası olmayan birisi ve sevgiden mahrum birisi adaletten bahsedemez.

    Ben daha genç çağlarımda yazarken hep bir cümle kullanırdım. ‘ACIYA BORCUMU ÖDEDİM’ derdim. Artık bu sözün geçerliliğine inanmıyorum. Acı ödenecek ve bitecek bir borç değilmiş, öğrendim. Yaptığımız ve yapacağımız en büyük hata kendimize acımaktır. Yaşadıklarımızın sadece bize münhasır olduğunu sanmamızdır. Oysa ki; her birimiz kendi payımıza düşenleri yaşıyoruz aslında, ne bir eksik ne bir fazla. Seçimlerimiz bazen dozunu artırıp eksiltse de sonuç çok farklı olmuyor. Şekli, yeri, zamanı değişse de birçok insan acı çekiyor… Değişmeyen ve aynı kalan tek şey ise her acının acıttığı gerçeğidir. Bir kadın ile tanışmıştım yıllar evvel. O zamanlar 20 li yaşlarındaydım. Kıbrıs ta bir park Girne sahilinde ve çok sıcak bir gece.. En yakın dostumun 2 kızını sıkıldıkları kokteylde annelerini rahat bıraksınlar diye parka getirmiştim. Lakin salıncaklarda 50 li yaşlarında bir kadın çığlıklar atarak sallanıyor ve kimseye salıncakları vermiyordu. Çok dikkatli bakışlarım Onun da dikkatini çekmiş olacak ki; yavaş yavaş salıncağı durdurdu ve: -Nedenini merak ediyorsun değil mi? Dedi. Öyle şaşkındım ki cevap veremedim yalnızca kafamı evet anlamında salladım. Kadın ise kendinden çok emin bir ses tonuyla konuşmaya başladı: – Bakın genç hanım! 50 yaşımı geçmiş olabilirim. Mimar olabilirim. Artık çok zengin bir kadın olabilirim. Lakin yaşamadığım çocukluğum var. Hayat bir zncir gibidir. Bu zincir halkalardan oluşur. Halkalardan birisi eksik ise zincir kopar. Ve siz her nerede hangi yaşta hangi konumda olursanız olun; eksik halkayı tamamlamak zorundasınız. Ben eksik halkamı tamamlamaya çalışıyorum yalnızca dedi. Önyargılardan o gün nefret etmeye başladım. Kendime çok öfkeliydim 5 dakika evvel o kadın hakkında çok kötü şeyler düşündüğüm için. Bazen gördüğümüz fotoğrafı doğru yorumlayamadığımızı da o gece öğrendim. Her şey hep göründüğü gibi değildir aslında… Ömür yola çıkmak için hazırlık yapmadığımız bir serüven. Yaşanacak hiç bir şeye hazırlıklı değiliz, provası yok çünkü hayatın. Lakin her acı hissedilmeyi hak edecek kadar gerçek. Bu gerçeği kabullenmek bizi yalnızca güçlü kılmaz, aynı zamanda özgür yapar. Özgürlük ve güç ise insanın yaradılışında vardı. O halde acılar kaçınılmazımızdır. Acı çektikçe güçlendiğimiz; acı çektikçe özgürleştiğimiz…

 Aşk ile eyvallah…

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ACILARLA YORGUN DÜŞMÜŞ MEMLEKETLER NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ

    28 Aralık 2024 Köşe Yazıları

    6 Şubat Kıyametini yerinde görmüştüm. Allah’ım bu şehirler nasıl ayağa kalkar diye çok üzülmüştüm. Tekrar buraları yerinde görmek için bölgeye gittim. İlçeleri, köyleri gezdim. Ve devletin gücünü yerinde gördüm. Dağ, taş ova Toki konutları ile dolmuş. Yapılan köy evleri bile villa gibi olmuş ve her köye devletin şefkat eli değmiş. ‘’Maşallah’’ diyememek vicdansız insanlar için bile çok  zor. Enkazlar kaldırılmış yerinde dönüşümler bir hayli yol almış. Toki ise adeta kimsesizlerin kimsesi olmuş. Adıyaman’da 22 bin konut tamamlanmı...
  • Zonguldak, Bartın ve Karabük, ‘’Kağıthane’ de’’ buluşuyor!

    09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kağıthane Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Karaelmas Tanıtım Günleri için hazırlıklar tamamlandı. 13-14-15 Aralık tarihlerinde Hasbahçe etkinlik alanında yapılacak olan etkinlik, Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin kültürel ve yerel değerlerini tanıtmayı amaçlıyor. Tanıtım günlerinin açılış programının   Cuma günü öğlenden sonrası yapılması planlanıyor. Programa  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra İstanbul Valisi  Davut Gül, tanıtım günlerinin ev sahibi illerin vali milletvekili kaymakam ve belediye ba...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...