logo

ACILARLA YORGUN DÜŞMÜŞ MEMLEKETLER NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com

6 Şubat Kıyametini yerinde görmüştüm. Allah’ım bu şehirler nasıl ayağa kalkar diye çok üzülmüştüm.

Tekrar buraları yerinde görmek için bölgeye gittim. İlçeleri, köyleri gezdim. Ve devletin gücünü yerinde gördüm. Dağ, taş ova Toki konutları ile dolmuş. Yapılan köy evleri bile villa gibi olmuş ve her köye devletin şefkat eli değmiş. ‘’Maşallah’’ diyememek vicdansız insanlar için bile çok  zor.

Enkazlar kaldırılmış yerinde dönüşümler bir hayli yol almış.

Toki ise adeta kimsesizlerin kimsesi olmuş. Adıyaman’da 22 bin konut tamamlanmış 5 bini teslim edilmiş. Diğerleri 5,6 ayda sahiplerine verilecekmiş. Çevre düzenlemeleri, sosyal donatıları 5 yıldızlı binaları ile yeni ve modern şehirler imar edilmiş.

Devletin gücünü görmek bir vatan evladı olarak gurur verici. Ümitsizliğimi gerçeklerle karşılaştırdığımda ille de vatan demeyi bu coğrafyada daha iyi anlıyorsunuz. Elbette konteynerlerde yaşayan binlerce insan var. Onlarda oldukça rahatlar çünkü yakın zamanda geçmişteki evlerinden daha güzel, ferah yuvalarına kavuşacaklar. Kısa süre olmasına rağmen acılarla yorgun düşmüş memleketler  nefes almış

Sonuçta:  Memleket evlatlarına sahip çıkmış ,yaralar sarılmış

Deprem mezarlıklarını, yıkılmış harap olmuş şehirleri, tüm aile bireylerini kaybetmiş aileleri ve daha çok sayıda acıların yaşandığı dramları ziyaret ederek unutmamaya çalıştım ve Gazze’yi gözlerimin önüne getirerek kendimi hesaba çekmeye çalıştım.

Rabbim zulme uğrayan ,evsiz barksız, ekmek ve aşsız kalan tüm insanları korusun

MEHMET AKİF ERSOY’A RAHMETLE

İstiklal Marşı’nı yazarak Milli Mücadele dönemindeki Anadolu ruhunu anıtlaştıran Mehmet Akif Ersoy’ u vefat yıl dönümü nedeniyle geçen hafta andık. Mehmet Akif gibi Milli sembollerimiz asla unutulmamalıdır. Onun verdiği mücadele ve karakter örneği gelecek nesillere bir örnek olarak anlatılmalıdır.

Yunus Emre’nin bir sözü var: ‘’Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, Mal da yalan mülk de yalan, var gel biraz da sen oyalan…

İşte bu cümlelere ilk yakıştırılacak isimlerden biri  Mehmet Akif Ersoy’dur. Devletin verdiği parayı, maaşı elinin tersiyle iten aç açık yaşayarak zor kış şartlarında  bile rahatsız olan bir arkadaşına paltosunu verdiği soğuk Ankara günlerinde, İstiklal Marşı’nı yazmak konusunda hiçbir şair başarılı olamayınca, Çanakkale Şehitleri Destanı’nın şairi Mehmet Akif’e meclis tarafından İstiklal Marşını yazması teklif edilmiştir.

O da bunu tek şartla kabul etmiştir. O zaman muhtemelen 50 bin lira, Ankara’da bir palto değil bir ev alabilecek bir parayken, para ödülü almamak kaydıyla bu marşı yazabileceğini söylemiştir. Bu şartla yazmıştır. Paltosuz gezmeye devam etmiştir.  İstiklal Marşı, yaşadığı müddetçe, başının üzerinde inanılmaz bir şeref halesini kazanmıştır.”

Bu memleketin  çocukları,  Mehmet Akif’i örnek alması gerekirken, Kamu malına ( herkesin malına)  göz diken hırsızlara da her platformda beddua ederek deşifre etmelidir.

Merhum Mehmet Akif’i rahmetle anıyor mekanının cennet olmasını Allah’tan temenni ediyor

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Zonguldak, Bartın ve Karabük, ‘’Kağıthane’ de’’ buluşuyor!

    09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kağıthane Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Karaelmas Tanıtım Günleri için hazırlıklar tamamlandı. 13-14-15 Aralık tarihlerinde Hasbahçe etkinlik alanında yapılacak olan etkinlik, Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin kültürel ve yerel değerlerini tanıtmayı amaçlıyor. Tanıtım günlerinin açılış programının   Cuma günü öğlenden sonrası yapılması planlanıyor. Programa  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra İstanbul Valisi  Davut Gül, tanıtım günlerinin ev sahibi illerin vali milletvekili kaymakam ve belediye ba...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...