logo

BİLMEK ACI ÇEKMEKTİR…

Derya Deniz Dinç

Derya Deniz Dinç
ddinc@windowslive.com


BİLMEK ACI ÇEKMEKTİR…

Nobel ödüllü şair Pablo Neruda’nın ‘Bizler Susuyorduk’ şiirinin, ilk mısraı şöyledir: Bilmek acı çekmektir. Ve bildik; Karanlıktan çıkıp gelen her haber Gereken acıyı verdi bize: Gerçeklere dönüştü bu dedikodu, Karanlık kapıyı tuttu aydınlık, Değişime uğradı acılar. Gerçek bu ölümde yaşam oldu. Ağırdı sessizliğin çuvalı Bilmeden, öğrenmeden fikir sahibi olmak ise cahillikten çok daha tehlikeli ve kötü bir durumdur.

   Konu ya da olay ile ilgili bilgisi olmayanların fikir sahibi olması ve söyleyecek çok şeylerinin olması yalnızca komiktir, diyebilmeyi çok arzu ederdim. Ancak komikliğinin yanı sıra çoğu zaman tehlikeli bir durumdur. Cehalet yalnızca kişinin kendisine sahte mutluluklar veren bir aciziyettir. Bir de bilip te susmanın verdiği aymazlık vardır.

     Gözünüzün önünde gerçekleşen bir olayda; sizin hiç sorumluluğunuz olmasa dahi, sorumluları bildiğiniz halde susmanız; sizi de olayı gerçekleştiren kadar suçlu duruma düşürmez mi? Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantalitesi, yılanın size dokunması ile sonlanacaktır. Ve o zaman bilip te susmanın suçludan daha çok suçlu olmanıza sebep olduğunu yaşayarak göreceksiniz. Theodor Ludwig Wiesengrund-Adorno (d. 1903 – ö. 1969), Alman filozof, sosyolog, müzikolog ve kompozitördür. Çok tartışılan bir sözü vardır. ’Bilmek lanetlenmektir’, der. Burada anlatılmak isteneni kime sorarsanız çok farklı yanıtlar alacaksınızdır.

    Esas itibari ile altında yatan ironide anlatılmak istenen şudur; ne kadar çok şey bilirsen o kadar mutsuzluğa mahkumsundur; çünkü farkındalık  bunu gerektirir. Sizce çoban Ayşe ile Doktor Ayşe hayattan aynı şeylerimi beklerler? Aynı şeylerle mi mutlu olurlar? Aynı şeylere mi üzülürler? Çoban Ayşe’nin ve Doktor Ayşe’nin evlat, eş, anne, dost, arkadaş, birey, vatandaş olarak beklentileri ve verecekleri aynı olabilir mi? Hayır olamaz. Bilmek sorumluluk ve yük getirir.

  Farkındalık her daim hayatı bencil yaşamanın önünde kettir. Bencil olamıyorsanız başkalarının çektikleri, acıları, dertleri de sizi ilgilendirecektir. O halde Çoban Ayşe her daim daha mutlu olacaktır. Doktor Ayşe ise bildiği ve bildiğinin farkında olduğu için hiçbir zaman sonsuz ve sınırsız mutluluğa erişemeyecektir. Olayın diğer boyutu ise; insan olmanın en büyük erdemi bilmek ve farkında olarak yaşamaktır. Bizi diğer canlılardan ayıran özelliklerimiz var. Hiç bir şey bilmeden yaşamak bilen için ne büyük züldür. ‘Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.’ der Konfüçyüs. Her şeyi bilmemiz mümkün değildir elbette. Ancak bildikçe var olacağımız kesindir.

    Kâinattaki en büyük güç bilgimizdir. Bildikçe yaşadığımız dünyanın, gördüklerimizin, hissettiklerimizin ama hepsinden önemlisi insan olduğumuzun farkına varacağız. İnsanlığımın farkında olmaya ve bedeli her ne ise göğüslemeye razıyım..Ya siz?

       Aşk ile eyvallah…

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...