Son Dakika
2024 Yılına hüzünlerimizle birlikte giriyoruz. Rabbim den yeni yılda tüm insanlığın huzurlu ve sağlıklı olmasını temenni ediyoruz. Savaşsız, Sömürüsüz, Sınıfsız, Saldırısız bir dünya temennisiyle; sözlerime şöyle başlamak istiyorum … Bir siyasetçiden dinlemiştim hoşuma gittiği için paylaşmak istedim.
Eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayan verdiği konferans esnasında dinleyenlerine dönerek ‘’ insanların en önemli, sıkıntılı, hassas organı hangisidir der . Dinleyenlerin her biri değişik cevaplar verir… Kimisi beyin, göz, el-ayak, kulak, kafa vs organları sayarken. Merhum Çağlayan, cevap vererek bilemediniz der ve şöyle cevap verir : ‘’ İnsanın en hassas yeri ağrıyan yeridir, organdır’’ ifadelerini kullanır.
İşte bugün Müslümanların hatta tüm insanlığın en hassas tarafı ağrıyan yeri Gazze’dir. Bu mesele çözülmesi gereklidir. Ağrıyan yerimizin mutlak suretle iyileşmesi lazımdır aksi takdirde yarın mahşeri huzurda cevap veremeyiz…
Ortalıkta dolaşan meşhur bir söz var; ‘’Dünya da tek özgür ülke Gazze’’… Hakikaten bu sözün bugün ne kadar doğru olduğunu görmekteyiz. Bir avuç Gazzeli 3 aydır çok büyük bedeller ödeyerek direniyor, savaşıyor ve asla teslim olmuyor. On binlerce körpe beden hunharca katledilmesine rağmen , aç ve susuz bırakılarak çaresizlik içersinde kaderlerine terk edilmesine rağmen ; asla Allah’ın rızasını kazanmak için vazgeçmeyiz diyorlar. Ne büyük bir iman Allah’ım.
ONLAR KAZANDI BİZ KAYBETTİK
Onlar Filistin davasını dünyaya taşıyarak insanlığın vicdanlarına seslendi. Vahşi kapitalist Emperyalistleri deşifre ederek iki yüzlülüklerini, sahtekarlıklarını ortaya çıkardı. Kimin zalim, kimin mazlum olduğunu vicdanlara nakşetti.
Onlar, çok yakında Emperyalizmin çöküşünün müjdesini verdi. Çünkü gücün ve silahın, imanın karşısında yerle yaksan olduğunu gösterdi. Gazzeli, dünya insanını uyandırırken, Kapitalizmin kalelerindeki Kisraların koltuklarını salladı. Şimdi yönetimler kara kara düşünerek yanlış yaptıklarının farkındalar. Çünkü ortada bir soykırım var ve bebekler öldürülüyor… Esasen insanlık enkaz altında kalıyor. Unutulamayacak acılar, tarihin sayfalarına arşivleniyor .
Küfrün başkentleri yeniliyor , çatırdıyor ve milyonlar uyanıyor. Bu sayede yüz binler Müslüman oluyor. Gazzeli fiziki anlamda perişan olsa da; on binlerce şehit verse de gerçek anlamda her yönüyle müthiş bir Cihat örneği sergileyerek kazanıyor.
Ezcümle
Kaybeden Gazzeli değil bizleriz. Çünkü sadece seyrediyor, ufak çaplı protestolarla ve cılız dualarımızla görevimizi yaptığımızı sanıyoruz. Ama yarın Allah bize soracak ? Gazzeli on binlerce bebek, kız çocuğu, yaşlı hangi suçlarından dolayı öldürüldüler ve sizler neredeydiniz …
Ve Gazze’de çürümüş cesetler ve patlamalar arasında ailesiyle güvenli yer arayan BBC kameramanı: ’’ Dünya yarılsın ve bizi yutsun istedim’’ ifadelerini kullanırken her şeyi net bir şekilde özetliyor.
Hal böyleyken bizler hala tadımlık dünyamızda vur patlasın, çal oynasın meşguliyeti ile öbür dünyadaki yerimizin tapusunu alıyoruz ama farkında değiliz.
Sonuç : Hani Müslümanlar kardeşti… Rabbim bizleri affetsin
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
28 Mart 2025 Köşe Yazıları
28 Aralık 2024 Köşe Yazıları
09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları