Son Dakika
Kağıthane’de şüpheli ölüm; silahla başından vurulmuş halde bulundu
Kağıthane’dekontrolden çıkan panelvan devrildi
Kağıthane’de 18 yaşındaki genç balerin odasında ölü bulundu
Kağıthane’de minibüs park halindeki araca çarptı, 6 yaralı var
Kağıthane’de Elektrikli Araç Kazası
SEYRANTEPE’DE DEHŞET: 2 ÖLÜ, 4 YARALI
Son zamanlarda sosyal medya üzerinden özellikle siyasi arenada akıl almaz çirkin ifadeler doğrusu vicdan sahibi hemen herkesi tiksindiriyor. Bir kısım sözüm onlara lümpen zevat, adeta hakaret ve küfür yarışına girerken sosyal medya üzerinden racon kesiyor.
. Fikir üretemeyen sadece küfür üretir. Partiler din, liderler ise asla peygamber değildir. Birbirine hakarette yarış edenlerin zaman içerisinde nasıl bir araya gelerek dost olduklarına siyasi arenamızda sıkça rastlamak mümkün. Küfür dilini kullananların şartların ve konumların değişmesiyle birlikte hakaret ettikleri yapılara karşı nasıl esas duruşa geçtiklerini bilmeyenimiz yoktur. İstisnalar hariç ideolojik fraksiyonların bir kısmının terminolojisinde ‘’Hainlik’’ diğerinde ise dönek kavramları her zaman moda olmuş tabanları etkilemiştir. Bu dil bazen kısa dönemde politik açıdan fayda sağlayabilir ama uzun vadede kin ve nefreti de beraberinde getirerek kardeşlik hukukunu bozar. Bir de bu dilin ve reddiyenin moda tabirle muhalefet etmenin Allah katında hesap günü olduğu unutulmamalıdır. Aynı dinden, aynı mahalleden, aynı soydan insanların birbirlerini, kafirlikle, firavunlukla, diktatörlükle, siyonistlikle itham etmesi ne acı bir şeydir. ‘’Haşa’’… Kendisini Allah yerine koyarak ufacık dünyalık menfaatleri için kardeşlerini ya da herhangi birini bu tip ağır sözlerle hatta küfürle itham etme görevi peygamberlere bile verilmemişken, ‘’ bizler kim oluyor; ya da hangi dinin mensuplarıyız’’ düşünmek durumundayız.
Velev ki ; muhalefet ettiğiniz, mücadele içine girdiğiniz insanlar Müslüman olmasa bile; bu hakaret ve küfürleri asla din adına ve evrensel ahlak kurallarına göre yapamazsınız. Kuran, bu konuda açıkça şöyle beyan etmektedir.
Onların Allah’tan başka yalvardıkları tanrılarına hakaret, küfür etmeyin ki, onlar da cahillik ederek hadlerini aşıp Allah’a hakaret etmesinler! Böylece her ümmete, yaptıkları işi güzel gösterdik. Sonra dönüşleri yalnız O’na olacak ve O da yaptıklarını kendilerine bir bir bildirip karşılığını verecektir.” (En’am, /108)
Bu konuyu neden gündeme getirmek istedim? Facebook hesabımda 5 bin takipçim var. Her fraksiyondan, partiden,mezhepten, etnik kökenden, ideolojiden, değişik dünya görüşlerinden arkadaşlarım, tanıdıklarım ve dostlarım var. Bazıları oldukça seviyeli tartışmalar yaparken, bazıları ise çirkin, bir o kadarda edepsiz paylaşımlarda bulunarak adeta kendi ufak çıkarları için kin ve nefreti körüklüyorlar. Elbette kimse kimsenin fikrine katılmak saygı dahi duymak zorunda değildir. Ancak vakarlık, fikre ve düşünceye karşı fikirle cevap verilmeyi gerektirir. İkna yöntemine baş vurularak öğretici olunmalıdır. Küfür edilerek bir yere kimse bugüne kadar varamamıştır.
Bu olumsuz durum hem dini İslam’a , hem ülkeye hem de toplumsal barışa zarar verirken Allah korusun ülke bekasının altını dinamitlemek gibidir. Toplumların ahlakı, barışı, beraberce kardeş içerisinde yaşaması bir ülkenin çimentosudur.
Kardeşlik iklimine çok muhtaç olduğumuz şu günlerde özellikle sosyal medya üzerinden yapılan saldırı ve fütursuzca yapılan ahlak dışı tavırlar terk edilmelidir.
Hz Peygamberin metodu; sadece güzel Ahlak, Adalet, Liyakat, Meşveret ve Maslahattır. Benim düşünceme göre de İslam’ın 5 temel şartı da bunlardır.
Allah peygamberi Musa’ya bile : Firavunu kast ederek Git «Ona yumuşak söz söyle, umulur ki o öğüt alıp düşünür ya da içi titrer, korkar.» demiştir. Taha 44
Durum bu iken, bizlerin gidecek bir yeri de yoktur. Bizim bizden başka dostumuz ise hiç yoktur. Son Suriye Harekatı’nda bu durumumuz açıkça deşifre edilmiştir. Ülke ve millet olarak yalnız bırakılmış olup istisnalar hariç tüm dünya HAÇ’ın etrafında toplanmıştır. Onun için toplum olarak üsluplarımıza özenle dikkat etmek durumundayız. Mezhepsel, etnik ve ideolojik ayrışmaları terk etmeliyiz. Ateş çemberinin etrafında birbirimize sahip çıkarak kardeşlik iklimini zirveye çıkarmak mecburiyetindeyiz.
Aksi halde çok defa tekrarladığım ve beğendiğim Yunus Emre’nin dediği gibi ‘’bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz’’.
Mevlid Kandilimiz Mübarek olsun
7/11 2019
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları