logo

Fikir Üretemeyenler, Küfür Üretiyorlar

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Son zamanlarda sosyal medya üzerinden özellikle siyasi arenada akıl almaz çirkin ifadeler doğrusu vicdan sahibi hemen herkesi tiksindiriyor. Bir kısım sözüm onlara  lümpen zevat,  adeta hakaret ve küfür yarışına girerken sosyal medya üzerinden racon kesiyor.

. Fikir üretemeyen sadece küfür üretir. Partiler din, liderler ise asla peygamber değildir. Birbirine hakarette yarış edenlerin zaman içerisinde nasıl bir araya gelerek dost olduklarına siyasi arenamızda sıkça rastlamak mümkün. Küfür dilini kullananların şartların ve konumların değişmesiyle birlikte  hakaret ettikleri yapılara karşı nasıl  esas duruşa geçtiklerini  bilmeyenimiz yoktur. İstisnalar hariç  ideolojik fraksiyonların bir kısmının  terminolojisinde ‘’Hainlik’’ diğerinde ise dönek kavramları her zaman moda olmuş tabanları etkilemiştir. Bu dil bazen kısa dönemde politik açıdan fayda sağlayabilir ama uzun vadede kin ve nefreti de beraberinde getirerek kardeşlik hukukunu bozar. Bir de bu dilin ve reddiyenin moda tabirle muhalefet etmenin Allah katında hesap günü olduğu unutulmamalıdır. Aynı dinden, aynı mahalleden, aynı soydan  insanların birbirlerini, kafirlikle, firavunlukla, diktatörlükle, siyonistlikle  itham etmesi ne acı bir şeydir. ‘’Haşa’’…  Kendisini Allah yerine koyarak ufacık dünyalık menfaatleri için kardeşlerini ya da herhangi birini bu tip ağır sözlerle hatta küfürle itham etme görevi peygamberlere bile verilmemişken,  ‘’ bizler kim oluyor; ya da hangi dinin mensuplarıyız’’ düşünmek durumundayız.

Velev ki ; muhalefet ettiğiniz, mücadele içine girdiğiniz insanlar Müslüman olmasa bile;  bu hakaret ve küfürleri asla din adına ve evrensel ahlak kurallarına göre yapamazsınız. Kuran, bu konuda açıkça şöyle beyan etmektedir.

Onların Allah’tan başka yalvardıkları tanrılarına hakaret,  küfür etmeyin ki, onlar da cahillik ederek hadlerini aşıp Allah’a hakaret etmesinler! Böylece her ümmete, yaptıkları işi güzel gösterdik. Sonra dönüşleri yalnız O’na olacak ve O da yaptıklarını kendilerine bir bir bildirip karşılığını verecektir.” (En’am, /108)

Bu konuyu neden gündeme getirmek istedim? Facebook  hesabımda 5 bin takipçim var. Her fraksiyondan, partiden,mezhepten,  etnik kökenden, ideolojiden, değişik dünya görüşlerinden arkadaşlarım, tanıdıklarım ve dostlarım var. Bazıları oldukça seviyeli tartışmalar yaparken, bazıları ise çirkin,  bir o kadarda edepsiz paylaşımlarda bulunarak adeta kendi ufak  çıkarları için kin ve nefreti körüklüyorlar. Elbette kimse kimsenin fikrine katılmak saygı dahi duymak zorunda değildir.  Ancak vakarlık, fikre ve  düşünceye karşı fikirle cevap verilmeyi gerektirir. İkna yöntemine baş vurularak öğretici olunmalıdır. Küfür edilerek bir yere kimse bugüne kadar varamamıştır.

Bu olumsuz durum hem dini İslam’a , hem ülkeye hem de toplumsal barışa zarar verirken Allah korusun ülke bekasının altını dinamitlemek gibidir. Toplumların ahlakı, barışı, beraberce kardeş içerisinde yaşaması bir ülkenin çimentosudur.

Kardeşlik iklimine çok muhtaç olduğumuz şu günlerde özellikle sosyal medya üzerinden yapılan saldırı ve fütursuzca yapılan ahlak dışı tavırlar terk edilmelidir.

Hz Peygamberin metodu;  sadece güzel Ahlak, Adalet, Liyakat, Meşveret  ve Maslahattır. Benim düşünceme göre de  İslam’ın 5 temel şartı da bunlardır.

Allah peygamberi Musa’ya bile : Firavunu kast ederek  Git  «Ona yumuşak söz söyle, umulur ki o öğüt alıp düşünür ya da içi titrer, korkar.» demiştir.  Taha 44

Durum bu iken, bizlerin gidecek bir yeri de yoktur. Bizim bizden başka dostumuz ise hiç yoktur. Son Suriye Harekatı’nda bu durumumuz açıkça deşifre edilmiştir. Ülke ve millet olarak  yalnız bırakılmış olup istisnalar hariç tüm dünya HAÇ’ın  etrafında toplanmıştır. Onun için toplum olarak üsluplarımıza özenle dikkat etmek durumundayız. Mezhepsel, etnik ve ideolojik ayrışmaları terk etmeliyiz.  Ateş çemberinin etrafında birbirimize sahip çıkarak kardeşlik iklimini zirveye çıkarmak mecburiyetindeyiz.

 Aksi halde  çok defa tekrarladığım ve beğendiğim Yunus Emre’nin dediği gibi ‘’bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz’’.

Mevlid Kandilimiz  Mübarek olsun

7/11 2019

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...