logo

GÜZELLİĞİN KAÇ PARA EDER?

Derya Deniz Dinç

Derya Deniz Dinç
ddinc@windowslive.com


Büyük ozan Aşık Veysel diyor ki; Güzelliğin on par’etmez Bu bendeki aşk olmasa

Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa…

Bu dizelerde ki manayı çözmek için ne yazık ki 40 seneden fazla yaşamam gerekiyormuş. Oysa hep hayıflanmışımdır, keşke tecrübelerin bedelleri bu denli ağır olmasa diye. Bir düğün törenin de herkesin yanındakinin kulağına fısıldayıp söylediği ilk sözler nedir? -İkisi de güzel, yakışmışlar… -Gelin çok çirkin, oğlana yazık olmuş… -Damat çirkin gelin güzel, parası için evlenmiştir kesin… Gibi cümleler hiç birimize yabancı değildir. Kâinatta bir yığın izafi kavram var. Güzellikte bu rölatif kavramlardan birisidir. Konuşmaya başladığımızda mangalda kül bırakmayan bizler; ’Huyu güzel olsun yüzü güzel olsa ne olacak’ deriz. Ama demek le inanmak başka şeylerdir. İnanmadığımız sürece söylediğimiz ve yaptığımız hiç bir şeyin kıymeti yoktur. Büyüklerimizin; hayatın felsefesini ortaya döken ne sade, ne hoş, ne mükemmel sözleri vardır. Örneğin derler ki;’ güzel yüze kırk günde doyulur da; güzel huya kırk yılda doyulmaz.’ Fiziki özelliklerimizi yaradılıştan alıyoruz. Herhangi bir şekilde (yapay müdahaleler haricinde) mevcut fiziki gerçeğimizi değiştiremeyiz. Kendimiz ile barışık olmanın ilk şartı bunu kabullenmektir. Güzellikte çirkinlikte insanın karakterindedir. Bir yürekte sevgi var ise güzeldir, hem de doyasıya güzeldir. Sevginin bittiği yer insanoğlu için yeryüzünde ki cehennemdir.13 yaşında ki oğlum bir bayan gördüğünde; -Off çok güzel, diyor ve ben tebessüm ediyorum. Ancak bu sözü 30 ‘lu yaşlarını devirmiş bir yetişkin söylediğinde inanılmaz öfkeleniyorum. Örneğin birçok arkadaşlığım, bu sebeple tarafımca sonlandırılmıştır. Tahammül edemediğim bir şey, fiziki özelliklerin konuşulmasıdır. -Çok güzelsiniz Deniz Hanım, diyen birisi beni kaybetmiştir. Belki kendince iltifat etmeye çalışıyorsa da benim bunu anlamam mümkün değildir. Fiziksel özelliklerimiz hiçbir zaman sabit durmayacaktır. Zamana karşı hangimiz durabiliyoruz ki? Saçlarımızda ki kırlar, yüzümüzde ki derin çizgiler bizlerin yaşanmışlıklarıdır, anılarıdır, öğrendikleridir, bildikleridir. Onlardan rahatsız olmak neden ki? Züleyha diyor ki; -Kabullenmeme nedenimiz üstümüze konduramayışımızdandır. Evet, çok doğru… Zaman öyle hızlı akıyor ki bazen bir yokuştan aşağı yuvarlanır gibi. İlk kez pazarda: -Buyur teyze neye baktın dediklerinde öfkeleniyoruz. Sonraları bir bakıyoruz ki herkesin teyzesi oluvermişiz. Yaşlanmayı kabullenmek süreç istiyor… Belki ilk gençlik çağlarında güzellik ilk sıralarda yer alsa da, insan erişkin oldukça dert ortağı, yoldaş, dost, muhabbet edeceği insan arıyor. Bu arayışta fiziki hiçbir özelliğin artık kişi için önemi kalmıyor. Bunun adı tekâmüldür, yaşlanmak değil. Tecrübeler yaşamadıkça tecrübe olmadıklarından; genç kardeşlerimizde bir gün bizim olduğumuz noktada olacaktır. Bir gün çok özel bir erkek, çok özel bir kadına şu soruyu soruyor; -Daha evvel bu kadar güzel değildin. Sana ne oluyor anlamıyorum. Gittikçe güzelleşiyorsun. Aşk yaradı mı ne? Kadın tebessüm ederek cevap veriyor: – Baktıkça güzelleşiyorsa gittikçe seviyorsun demektir; diyor. Leyla’nın yüzünün çiçek yaraları ile dolu ve gerçekten çirkin bir hanım olduğu hep konuşulur. Oysa aşığı; Leyla uğruna Mecnun olmamış mıdır? Asla güzel sevilmez ki. Sevilen güzel olur… Fiziki yaralar, izler, engeller hiçbir önem taşımamaktadır. Değil mi ki yürek ve akıl baştadır. O halde gerisi yalnızca teferruattır. Âşık; kola bacağa göze âşık olmaz. Âşık kalbiyle görür, gözleriyle değil zira… İşte tüm bu sebeplerle kimsenin güzelliği on para etmez. Bizim yüreğimizdeki sevgi olmasa…

Aşk ile eyvallah..

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...