logo

‘’İLKOKUL ÖĞRETMENİM’’

Hüseyin Akarçeşme

Hüseyin Akarçeşme
huseyin@sadabadhaber.com


Mediha Sönmez. 1928 doğumlu. Romanya Köstence’den göç eden Rumeli’li bir ailenin kızı. Hatırasını her daim sıcak tuttuğum, örnek aldığım hayatıma yön verenlerin başında gelen ilim hazinem. Hayat iksirim. 1963 yılından 1968 e kadar yani 1.sınıftan alıp, 5 sene sonra mezun olana kadar bizlere kesintisiz eğitim, öğrenim veren muallim. Ne mutlu bana ki İlkokulun tamamını tekbir öğretmen ile tamamladım. Ne mutlu bana ki muhterem ve muhteşem bir hocaya denk geldim. Ne mutlu bana ki eğitim ve öğretimin yanında ilaveten hayata tutunmayı da aşılayan bir ilim insanına rast geldim. Bizi aldığında 35 yaşındaydı, mezun ettiğinde ise 40. Hem dinamik, enerji dolu, hem de olgunluk dönemine denk gelmiştik bu güzel öğretmenimizin. İdealist sıfatlandırmasının anlamına yüzde yüz uyan bir kişilik sahibi ve İstanbul hanımefendisiydi. Günümüzün öğretmenleri de keşke böyle olsa diye düşünmeden de edemiyorum. Geçmişte eğitimde çok popüler olan köy enstitüsü mezunu da değildi. Klasik öğretmen okulu mezunuydu. Ne zaman ki bizleri  İlkokul’dan mezun etti. Sonrasında Çağlayan ortaokulunda eğitimimize başladık. Tabiri caiz olursa ortabir makarna gibi gelmişti. Bu bilgilere bizler ilkokulda sahip olmuşuz meğer, düşüncesi oluşmuştu. Cenab-ı Allah sağlıklı ve huzurlu bir ömür versin. Büyük bir özgüvene sahip ve kendisi ile barışık bu ilim, irfan insanına selam olsun. Şu an 92 yaşında ve hayatını huzurlu bir şekilde devam ettiriyor. Hafızası da mükemmel. Okul günlerimizi benden ziyade hatırlıyor.

Bizim okuduğumuz yıllardaki adı Kaptanpaşa ilkokulu. Bizim jenerasyon yeni yapılan büyük okul binasının ilk öğrencileri oldu. Çünkü bir önceki yıla kadar eğitim, öğrenim, baraka sınıflarda yapılıyordu. Okulumuzun müdüresi Semire ÇELEBİOĞLU hanımdı. Eşi de Kasımpaşa Kuzey Deniz Saha Komutanlığında subay idi. Askeri araç ile askerlerini göndererek okula öğrenciler yesin diye ekmek gönderirdi. Gelen ekmekler mis gibi kokuyordu, yumurtalı ve çok lezzetliydi. (Kendisi de okula zaman zaman ziyarete geliyordu.) Hala bu zamanda bile benim ve arkadaşlarımın tadı damağında diyebilirim. Bu kaliteli karı kocayı şükranla yad ediyor ve Cenab-ı Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Bu gibi sorumlu, iyiliksever, can insanlar ne yazık ki kalmadı gibi bir şey.

Okulumuz Tarihi şefkat yuvası Darülaceze müessesesinin tam arkasında idi. 5 yıl boyunca Darülaceze ile iç içeydik. Bu tarihi kurumu çok kapsamlı bir şekilde tanıma fırsatım oldu. Darülaceze ile irtibatımı ŞEFKAT YUVASI-DARÜLACEZE başlıklı yazımda ayrıntılı bir şekilde yazdım ayrıca. Daha sonra Kaptanpaşa ilkokulu binası yıkıldı ve yerine depreme dayanıklı yeni okul binası yapıldı. Yan tarafındaki boş arsaya da Lise binası inşa edildi. Bir hayırsever yaptırmış bu yeni okulu. Ayrıca okulun yan tarafındakibizim top sahası olarak kullandığımız arsaya bugünlerde Darülaceze müessesesine ait ek bir bina inşa ediliyor.

Mediha Sönmez öğretmenimiz’e olan borcumuzu nasıl öderiz bilmiyorum. Bana bir harf öğretenin kölesi olurum vecibesini bünyesinde taşıyan bir dine mensup birisi olarak durumun ciddiyetini unutmuyorum. Aklımdan çıkarmıyorum. Şimdi bu idealist ve güzel yürekli öğretmenin bize katkılarını sıralıyorum.

  • Zamanın maddi zorlukları olmasına rağmen öğrencilerine eğitim ve öğretimin hakkını tam vermenin dışında müzik veya resim seçeneği vereceksin. Ayrıca müzik ve resim öğretmeninden ders almalarını sağlayacaksın.
  • Sinemaya, Tiyatroya , operaya bizzat kendin büyük bir sorumluluk alarak götüreceksin.
  • Karokola, mahkemeye,adliyeye götüreceksin.
  • Tarihi mekanları ve müzeleri gezme imkanı vereceksin. Kendi ellerinle gezdireceksin.
  • Erkek öğrenciler için mekanik  ve deney dersi imkanı vereceksin. Kız öğrenciler için elişi dersleri almalarını sağlayacaksın.
  • Öğrenci velileri ile çok sıkı bir temas sağlayacaksın. Sınıf öğrencilerin ile birebir ilgileneceksin.Aile yapılarından, maddi durumlarına kadar ilgilenip, bilgi sahibi olup yardımlaşma sağlayacaksın.

Daha da örnekler var. Ancak şimdilik bunlar aklıma gelebildi. Şuanda bu yazıyı okuduğunuzda yazdığınız kadar varmış diye bir duyguya kapıldığınızı hisseder gibiyim.

Bir anı: Öğretmenimiz sınıfta bize bir bilgi sunmuştu. Otomobil’in mekanik parçaları ile ilgili dersimiz vardı. Bize motorlu araca ihtiyaç olduğunu söyledi. Ailesinde arabası olan birinizin babasının aracını okula getirmesi gerekli. Bu iş için aranızda talipli olan var mı deyince tereddütsüz olarak parmak kaldırmıştım. Ben varım diye. Sonrasında babama rica ettim, kabul etmişti ve 1946 model chevrolet kamyonetini belirlenen tarihte okulun bahçesine çekmişti. Bir motorlu vasıtanın motor parçalarını ve dış görünüş aksamlarını bize yerinde isimleriyle göstermişti. Çok da faydalı olmuştu bu birebir tanıtım. Öğretmenimizde mutlu olmuştu ve babama teşekkürlerini sunmuştu.

Ne mutlu arkasında temel eğitimi verdiği; bilgi ve ahlak ile donattığı öğrenciler bırakan güzide öğretmenlere … Dürüstlük ve insanlık aşılayan bu ilim ve irfan insanlarına ….

Hüseyin AKARÇEŞME-Akarçeşme Kömürcülük-İTO Meclis Üyesi  

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...