logo

İNSAN VE GİBİLER.. 

Metin Zor

Metin Zor
metinzor58@gmail.com

Dünden bu güne, hemen her kuruluşlarda veya siyasi partiler bünyesinde, olumsuzluğu şiar edinmiş, kabuğunu kırmayı becerememiş, başkalarının verdiği besinle yaşamını sürdürmeye çalışan, insanlıktan nasibini alamamış, bilgisiz ve vizyonu olmayan güruhlar, kendilerine yer bulmaya çalışmaktadırlar..

Nasipsiz nasipliler, şerefli görünen şerefsizler ile, hemen her dönemde karşılaşmış ve bu muhterislerle aynı yolda beraber veya yan yana yürümeye mecbur bırakılmışızdır. Zaman içinde, bunlara görev dahi verilerek, hata üzerine hatalar yapılmış, gönül erlerinin dışlanmasına zemin hazırlanmış, görev ve siyasetten uzaklaştırılmışlardır. Ülkesinin ve mensubu olduğu partinin başarıdan başarıya koşmasını hedefleyen, üst düzey  yöneticilerin, bu gibi insan görünümlü yaratıklara fırsat vermemesi gerekliliğine inanıyorum.  Partiler, sivil toplum örgütleri ve bilumum kuruluşlar, gönüllü olarak görev almış gönül erleri sayesinde ayakta kalabilmiştir.  Yine bu kuruluşlar, eğer ki başarılı olabilmişler ise, işte bu gönül erleri sayesindedir. Sanılmasın ki, araba kendiliğinden yürümektedir. Sanılmasın ki, güruhların çalışmasıyla, başarılı olunmuştur.

Anlatılan gerçekler ışığında, bu güne kadar asalak yaşamaya alışmış, iyilikten, güzellikten, hizmetten rahatsız olan insan görünümlü insancıklara fırsat ve yetki verilmemelidir. Aynı bünyede, aynı partide olduğu halde, Partisi ve halkı yararına hizmetleri sunan kişilerden rahatsız olan, ben merkezli  zihniyette olan yarasaların ayıklanmaması durumunda, er geç kötü sonuçlar kaçınılmaz olacaktır. Vücuda mikrop girmişse, sayısı önemli değil. Bir tanesi de, milyon tanesi de aynı şekilde bulunduğu bölgeye zararlar verecektir. Bazen da onulmaz yaralar açacaktır. Önemli olanı, mikroplardan korunmaktır.

İnsana ve insanlığa hizmeti görev bilen, sunduğu hizmetlerden dolayı, huzur bulan, mutlu olan. Mevcut olanaklarını, yaratılış gayesi gereği insana hizmette kullanan, ilkeli ve ülke sevdalısı gönül erlerinin, engellenmemesi gerekliliğine inanıyorum. Ne yazıktır ki, bu şuurla hareket edenler, kişisel ve olumsuz dürtülerden dolayı, genellikle engellenmiş ve pasifize edilmiştir. Yarasaların ışıktan rahatsız oluğu gibi, insan görünümlü muhterisler de, sunulan hizmetlerden ve halkın sevgisinden rahatsız olmuşlardır.

Hizmet üretmekte sınır tahdidi olmayan, İnsan merkezli  ilkelerden ödün vermeden çalışan, İnsana ve insanlığa hizmeti şiar edinmiş, öz benliğini yitirmeyen, Yetki verildiğinde adam kayırmacılığı yapmayan ve hatıra göre hareket etmeyen, Sahte siyasetçiliği zul addeden, kişisel çıkardan uzak, etiket ve kartvizit sevdalısı olmayan, müspet ve güzel insanların hizmet aşkı engellenmesin. Güruhların keyfiliği ve egolarının tatmininden dolayı; müspet insanlar, siyasetten uzaklaştırılmasınlar. Meydan, güruhlar ve muhterislere kalmasın.  Gerçek insanların önü kesilmesin.  Aksi durumda, ışıktan rahatsız olanlar bayram edecek, istenmeyen son kaçınılmaz olacaktır.

 VESSELAM.

METİN ZOR

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...