logo

KOBANİ (AYN EL  ARAB)

İbrahim Dülgar

İbrahim Dülgar
ibrahim@sadabadhaber.com


01.11.2014 cumartesi günü Suruç’taki,   Kobani  eyleminde Van bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk “Kürtlerle barışacağım diyen AKP iktidarı hala Işid‘i destekliyor.” Hala bu ülkenin Cumhurbaşkanı niye bu kadar Kobani üzerinde duruyorsunuz , diyor.Kobani ile çözüm süreci bir aradadır. Kobani yoksa çözüm süreci de yoktur. Bunu böyle bilmelidirler, şeklinde konuştu.

          Kobani,  Suriye’de  çoğunluğu Kürtlerden oluşan nüfusa sahip, Halep ilinin bir ilçesidir. Şanlıurfa’nın Suruç ilçe sınırının karşı yakasında kalmaktadır. İki aydan beri  Türkiyede de, dünyada da  gündemin birinci sırasındadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan Davutoğlu defalarca Kobani ‘deki PYD ye silah yardımı yapılmıyacağını, diğer ülkelerin de yardımına izin vermeyeceklerini açıkladılar. Türkiye’nin uluslararası koolisyona katılması için dört  koşul önerdiler.Birde ısrarla tampon bölge kurulması önerildi. Sonuç batıda 29 Ekim Cumhuriyet kutlamaları coşku içinde  yapılırken, Güneydoğuda peşmergeler aynı coşkuyla Türk askerinin koruması altında Kobaniye geçmek için,” biji serek Obama” sloganı ile geldiler ve gittiler.

        Kılıçdaroğlu da Kobani oyununda topa girdi ve şunları söyledi : “Bizim için YPG terör örgütü değildir. Şimdi bir kere terör örgütü olarak sivillere, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldüren örgütlenmelere biz ‘terör örgütü’ diyoruz. PKK bu bağlamda terör örgütüydü, çünkü genç, yaşlı, kadın, erkek demeden katletti. Ancak YPG’nin şu ana kadar Türkiye’ye veya kendi halkına yönelik böyle bir uygulaması olmadı. Olursa tabii ona da karşı çıkarız. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.

        Şimdi hükümet Barzani’ye silah gönderdi. Barzani de diyor ki, biz bunları YPG’ye verdik. Bizim korkumuz şu; bu silahların PKK’nın eline geçeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bu silahlar bizi vurabilir. Bunu göz önüne almak lazım. Biz silah göndermektense askerimizin oraya gitmesinden yanaydık.”

       Şaka gibi ikinci satır ilk satırı tekzip ediyor. Korkarım,bundan sonra kutlanacak  29 Ekim Cumhuriyet bayramı gibi  kutlamalarında, Gezi türü aydınlanma, Atatürk, Cumhuriyet,  çevre duyarlılığı eylemlerinde sokağa çıkan  kitleleri bu CHP koruyamaz. Herkes yapacağı eylemin korunmasını da düşünsün.

       BOP ‘a hizmet ettiğini bilmeyen Işid topluluğu, başında peygamber sülalesinden geldiğini idda eden halife Bağdadi ’nin olduğu, Peygamber Efendimizin bu günleri görerek siyah bayraklı bir grubun doğudan gelerek çok kanlı savaşa girileceğini,bu grubun başındaki halifenin mehdinin müjdesini vereceğine inanmiş 80 ülkeden gelen bu inançtaki insanlar önünde PKK,PYD ve Peşmergenin durması imkansız. Zaten ülkemize gelen ABD ‘ye ait ağır silahları beraberinde getiren 150 adet  peşmergeden bazılarının kaçmış olduğunu basından öğreniyoruz.

       O halde  Kobani düşerse ne olur ;

       –  PKK, onun büyüttüğü PYD yenilmiş ve güç kaybetmiş olur.

       –  Labaratuvarda üretilen canavar (Işid) konrolden çıkmış olduğunu zorda olsa anlamış olur.

       –  İki kardeş Netanyahu ve Barazaninin arasındaki bölgenin insansızlaştırılmış olması sağlanır.                                        

       – PKK, PYD, IŞİD‘in savaşçı kadroları törpülenmiş olup, Barazani’nin peşmergeleri biraz daha öne çıkar.

       – Kobani ’ nin düşmesi ile Türkiye içindeki kalkışma denemeleri hızlanır ve çoğalır. Türkiye savaşa sürüklenir.

      – BOP ‘ daki sıra Türkiye’ye özel ilgi gösterilmesi biraz geçikir ki, iktidar biraz nefes alır.İran da buna sevinir, nede olsa sarı öküzü verdiğinden sıra ona biraz daha geç gelecektir.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...
  • NE OLDU BİZE

    05 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Çok önem verdiğim bir deyimi, bilginize sunarak, düşüncelerimi dile getirmek istiyorum. “Geçmiş geleceğe yön verir.”  Evet, yön vermeli de. Peki, Bu nasıl olacak. Kendiliğinden veya birisinin işaretiyle değil tabi. Geçmişimizi iyi araştırmakla, inanarak incelemekle ve geçmişe saygı duyup, örnek almakla, geçmişin geleceğe yön vereceğine inanıyorum. Bizler; geçmişimizden övgü ile söz ederken, sosyal-siyasi-ticari konularda, geçmişimizden iftihar ettiğimizi, her vesile ile dile getirmişizdir. Bu kadar övgü ve iftiharla yadetmemize rağm...