Son Dakika
Kağıthane’de Uyuşturucu Operasyonu
Kağıthane’de motosiklet yayaya çarptı
Kağıthane’de İETT otobüsünü parçalarken yakalandılar!
Kağıthane’de şüpheli ölüm; silahla başından vurulmuş halde bulundu
Kağıthane’dekontrolden çıkan panelvan devrildi
Kağıthane’de 18 yaşındaki genç balerin odasında ölü bulundu
Sözde Modern insan gördüğü her şeye sahip olmak istiyor. Para, mal – mülk, kariyer ve güç. Hemen herkes, herkesi potansiyel müşteri ve tüketim malzemesi olarak görüyor. Azgınlaştıksa nefsinin esiri haline gelerek Allah yerine; başka tapınaklara yöneliyor. Sonucunda da din sahibi olsa bile şirk bataklığında debelenerek kibir kulelerine yükseliyor. Haşa her şeyi kendinden menkul bilerek ilahlaşıyor, ardından da zalimleşiyor. Yalnızlaşıyor ama farkında değil.
Günümüzdeki algı ise helalinden bir lokmaya sahip olmanın,helalinden yemenin adı; beceriksizlik, tembellik olurken, azgınlaşarak yığdığı servetlere sahip olmanın adı ise yeni dünya da toplum algısı olarak ne akıllı adam olmakta. Özetle günümüzdeki değer yargıları:, servet, kariyer, makam ve güç …
İstisnalar hariç bu dünyalıklara ulaşan insanlar altlarında teba oluştururken kendilerinin de Firavun’a benzediklerinin farkında bile değillerdir. Etrafınıza bir bakın; Zengin, güç ve makam sahibi insanların yaşamları , uygulamaları, nasıl servet sahibi oldukları ve bu hale geldikleri asla sorgulanmaz ve hep bu takdir edilir. Oysa ki ; bütün insanlığın ham maddesi aynıdır. Ve öldüklerinde mezarda ; toprak altında eşitlenir
7 milyar İnsan ; Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ve Budist’vs. Din sahibidir. Hal böyleyken Allah’ın insanlığa mesajları aynıdır. Peygamberimize inen Kur’an, İsa’ya gelen İncil, Musa’ya inen Tevrat, ve Davut’a gelen Zebur’da 2,3, 5 asırdır aynı mesajı verir. Çalmayın, Öldürmeyin, İftira atmayın, yalan söylemeyin ve zina yapmayın. Kardeş olun, adaletli davranın, eşitlenin der. Asırlardır bu kitaplar ortada … Asırlardır aynı mesajları tüm dünya toplumları okuyor ve dinliyor. Ama yeryüzünde İmansız Müslümanlık , Hıristiyanlık , Yahudilik ve Budistlik düzeni oluşturularak insanları sadece ritüellerle oyalamışlar ve hedef şaşırttırmışlar. İnsanlık öyle bir noktaya getirilmiş ki, nefisinin kölesi haline gelmiş, öleceklerini bile bile kitapları ret edip, dünyevileştirilerek tıpkı hayvanlar gibi düşünme güdülerini kaldırıp, saldırganlaştırıp bireyselleştirmişler.
Kitaplar ve Allah’ın öğütleri terk edilerek sözde aynı din sahipleri birbirlerini boğazlıyor, kan göletleri oluşturuyor her türlü sapkınlığı gerçekleştirerek kısacık bir ömürde akıl almaz bir aleme dalarak ebedi alemdeki yerini ayırtıyor.
Tarihe ve bugüne baktığımız da aynı sistem saat gibi işliyor. 30 yıl savaşlarında Hıristiyanlar sözde mezhep ayrışması adı altında milyonlarca insanı katlederek birbirlerini yediler. Sonra akıllanarak birleşip Avrupa Birliğini oluşturdular.
Müslümanların ise mezhep savaşları devam ediyor. Ve İslam Coğrafyası’ndaki bu kan göletleri bitmediği gibi insanlar birbirlerini boğazlamayı bekliyor.
Şii – Sünni savaşları hangi gerekçelerle yapılmakta ve hangi kitaba dayanılmakta anlamış değilim. Allah Öldürmeyin derken bu insanlık özellikle Müslümanlar, hangi Allah’a ve kitaba inanıyor kendilerini gözden geçirmez mi ? Kur’an’ın ‘’akli selim düşünün , öldürmeyin, çalmayın, iftira ve yalan söylemeyin öğütlerini bin 500 yıldır söylemesine rağmen hangi kitaba inanıyorlar düşünmezler mi ? Neden bireysel düşünüp asırlardır peygamberler aracılığı ile insanlığa gelen aynı mesajları dinlemezler ve hala kullanılarak figüran rolü alıp pisi pisine ölürler. Yazık, çok yazık…
Sonuç olarak Asrın insanı sözde modern ama önüne konan para, mal – mülk, kariyer , ve güce taparak yaşam imtihanını kaybederek başta nefsine sonra kendini kullananlara belki farkında olmadan köle olmaktadır.Sloganların peşine takılarak hamallık yaptığının farkında bile değil.
Malcom x’in dediği gibi; 2 tip köle vardır: 1. si Malikane Kölesi … Efendisine tapar, efendisinin tırnağının acımasını bile istemez. Asla Efendisinin ölmesine razı gelmez. Çünkü efendisi nin malikanesinin alt katında oturur. Onun gibi yer, içer, giyinir ve yaşar 2. Si ise Tarla Kölesidir. Köle; çok eziyet çeker. Efendisinin bir an önce ölmesini ister. Çünkü ölmesi halinde özgürlüğüne kavuşacak eziyetlerden kurtulacaktır. Tarla köleleri , Malikane Kölelerinden de nefret eder.
Biz hangi köle sıfatına giriyoruz bilmiyorum ama bugün ki düzen Dünya’daki sistemin tam adıdır. Oysaki her zaman okuduğumuz Fatiha suresi bunu ret eder. ‘’Sadece sana kul köle olur, yardımı da sadece senden isteriz.(Fatiha Suresi)’
Bu ayetten sonra kendimizi sorgulayalım…. Kimin kölesiyiz… Birilerinin mi? Para, makam ve gücün mü? zaaflarımızın mı ? Kime tapıyor, kime hizmet ediyoruz.
Elbette herkesi suçlayamam … Salihlere Selam Olsun
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları