logo

MECLİS ÜYELİĞİ NEDEN BU KADAR ÖNEMSENİR Kİ?

Ömer Şafak

Ömer Şafak
omer@sadabadhaber.com


Bu ilçe’de 10 yıl Büyükşehir, ilçe İl genel meclis üyeliği yapmış, çeşitli komisyonlarda görev almış, encümen üyeliği ve belediye meclis başkanlığı görevini yürütmüş biri olarak şu meclis üyesi olabilmek için mücadele verenlere şaşıyorum. Açıkçası bu uğurda hiç mücadele vermedim. Refah ve Fazilet Partisi dönemlerinde listelerin birinci ve ikinci sıralarına şahsımı yazdılar. Ak Parti’nin ikinci  döneminde de belediye ve ilçe başkanı aşırı ısrarla listelerine yazarak arka sıralara attılar. Allah için çok ısrarla ettiler. Sözde; benim gururumu incitmek isteyen ilçe başkanı malum şahıs, basit işlerle uğraştığı için meclis üyeliğini çok bir şey zannetti.

Ben bu ilçe de yıllardır varım. Yeni bir parti kurulduğunda ilk beni buluyorlar ikna etmeye çalışıyorlar . Bu dönemde de meclis üyesi olabilirdim. Ana muhalefetten tutunda diğer muhalefet partilerine kadar hemen hepsi ısrarla meclis üyesi listelerine yazmak istedi. En çok ısrar ise CHP’den geldi. İki Parti Belediye Başkan adaylığı için teklifte bulundu. Ancak benim çizgim bellidir başka projelerimin olduğunu ifade ederek nazikçe ret ettim.

  Kağıthane’nin imajına katkıda bulunmak için var gücümle çalışırım. Tüm partilerle oldukça iyi diyaloglarım var. Bir çok partide  İlçe başkanlıkları ve Yardımcılıkları yaptım. Spor kulüpleri ve STK ‘lar da başkanlıklar yürüttüm. Her zaman saygı ve sevgi gördüm. Para pul ve servete önem vermedim hep  ikinci plana ittim. Kibir ve gurudan Allah’a sığınmaya çalıştım. İnsanlara yardımcı oldum.

   Koltuklara çıkıp, sonra inen çakallar Kağıthane’nin sokaklarında görünmez oldular. Bundan sonra da böyle olacak. Ama bendeniz buralarda, herkesleyim …  Kağıthane’nin verdiği sıcaklıkla hemen herkesle muhabbet içindeyim.

 Şimdi gelelim esas meseleye ; hep söylerim istisnalar hariç 500 meclis üyesi bir belediye başkanı etmez. Çünkü bu yasalar belediye başkanına padişahlık yetkisi vermiş. Belediye meclisi seçildiğinde sadece bir rozet takılır ardından da ayda  300 Tl huzur hakkı alınır. Meclis üyelerini ne halk, ne de belediye personeli tanır. Hatta halk,  meclis üyesine Encümen Üyesi, İl Genel Meclisini de Büyükşehir Meclisi zanneder. Belediye’yi başkan, yardımcıları, müdürler yönetir. Çok meclis üyesi belediyede müdür ile bile görüşemez. Hele bir de muhalefette iseniz sizi kimse ciddiye almaz. Kaldı ki iktidar partisinde meclis üyesi kürsüye çıkıp konuşamaz bile  … Ya başkan ya da grup başkanı zaman zaman konuşur. Ben çok iyi biliyorum bu meclislerde bir tek kelime etmeden 5 yılı tamamlayan onlarca meclis üyesi var . Yani adı meclis üyesi hepsi o kadar.  Parti disiplini denilen olay, biat ve iteat kültürü, sadece el kaldırıp indirmeye yarar.

  Hal böyle olunca meclis üyelikleri  hikayeden bir olaydır. Belediye de ki şef konumunda olan bir şahıs bile meclis üyesini ciddiye almaz.

 Nasıl meclis üyesi olunur?

Belediye meclisi üyesi olabilmek  için  çok çalışmaya, emek sarfetmeye, birde çok çalıştım bu makam benim hakkımdır demeye hiç gerek yoktur. Çok çalışanlar zengin olsaydı, Tophane hamalları  Türkiye’nin en zenginleri olması gerekirdi. Siyasette de çok çalışanlar bir yerlere gelseydi mahalle başkanlarının milletvekili olması icap ederdi. Bir adayın meclis üyesi olabilmesi için ilçe başkanı, il başkanı, belediye başkanının destek vermesi yeterlidir. Bu üç ismin ısrar etmesi yeterlidir. İstişare, taban yoklaması, çalışma, bayrak asma, terleme, seçmenlere ulaşma çok üye yapma gibi argümanlar hikayeden  ibarettir. Öncelikle ilçe başkanına yakın olacaksınız…  Çünkü liste yapmada en büyük pay o’na aittir. Belediye Başkanın payı ikinci derecededir. İl başkanı ve genel başkan yardımcıları bu seviyeye inmez, ancak birkaç isim yazabilirler. Çok çalışmakla zengin olunsa Tophane hamalları en zengin, siyasette çok çalışmakla bir yerlere gelinse idi en çok üye yapan ev sohbetleri icra eden milletvekili olurdu.Onun için ilçe başkanının iyi adamı olmanız size meclis üyeliğini getirmekle yeterlidir. Birde orta yolu takip edip sessiz ve sevecen profil çizmeniz  bu yolda etkili faktördür.

Ayrıca kitle partilerinin sahibi liderdir. Tabanın itirazı, ayaklanması ciddiye alınmaz. Nasıl olsa lider kadrosu iktidarı  taşımaktadır. Taban onlar için ayrıntıdır. İdeolojik partilerde taban önemsenir. Çünkü taban partinin ortağıdır. Çünkü taban, ideolojisi uğruna hep verir, almaz. Beklentisi ideali uğrunadır.

  Milletvekili nasıl olunur?

Bugünkü şartlarda milletvekili olmak çok zordur. Partiler tıpkı şirketler gibi yönetilmektedir.Şirketin sahipleri, Ceoları, bu seçimlerde etkili olur. Kitle partilerinde Şu profilde insanlar milletvekili olabilir. Milyon dolarlara varan  çok zenginlik , Yüksek  titir.. Yani prof ünvanlı  medyatik, herkesin tanıdığı ve takdir ettiği,  bilge adam rolünde olmak,  Birde genel başkan ve yakınındaki üç beş kişiye çok yakınlık, milletvekili olmanın temel koşuludur

 Tecrübelerimi yansıtmaya çalıştım. Hesap yapacak olanlara son sözüm Kağıthane’den yapılacak  ilk  genel seçimde milletvekili çıkmaz. Çünkü kadro dolu milletvekili vardır.

 Slogan hamallığına devam

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...