logo

Medyada kim, kime karşı

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Türkiye’de yıllardır Medyanın özellikle yazılı basının 4. Kuvvet olduğu algısı vardır.  Medyanın bu durumu tarihi sürecinde hep topluma bir algı olarak yerleşmiştir. Önceleri gazetelerin yanı sıra sadece görsellik olarak TRT  vardı.  Rahmetli Özal ile birlikte beyaz cam, yani özel televizyonlar çoğalmaya başladı. Medyanın gücü iyiden iyiye hissedilmeye başlandı. Bu gün 300’ün üzerinde ulusal ve yerel televizyon yayın yapmakta… Medya halkı manipüle ederek yönlendirmekte en önemli ve etkili kitle iletişim aracı  … Hal böyleyken artık çocuklarımızı bizler ana, babalar değil, televizyonlar yetiştiriyor.

Görsel ve yazılı basın 30 yıl önce biraz daha bağımsızdı. Bu sektörün sahipleri sadece gazetecilik yapıyordu.  Yani direkt olarak basının gücü vardı.  Özal’dan son bu algı yerini gücün basınına dönüştürdü. Artık basının gücü söz konusu değil gücün basını söz konusudur. Durum bu iken, işadamları,  Holdingler, cemaatler,  siyasi partiler, medya sahibi olmaya başladı. Halkı manipüle etmek, darbeler  yapmak, iş ve nüfuz  çıkarları sağlamak için en verimli saha idi.  Siyasi partilerin iktidara en kısa yoldan gelmeleri için medya bulunmaz bir araç haline geldi. Medya son 20 yıldır bir silah olarak kullanılıyor. Bu sektör emek yerine, gasp olarak kullanılırken, büyük tehdit ve korkuları da beraberinde getiriyor. Medyası olan güçlü bir konuma gelirken, bu sayede her türlü imtiyaz sahibi oluyor.

    Son operasyonla birlikte bu güç  iyice  kendini  belli etmeye başladı. İstisnalar hariç tüm yazılı ve görsel basın, sahiplerinin tetikçisi olarak birbirleriyle acımasızca savaşıyor. Fikri alt yapısı olmayan bir çok genç adam güzel laflar ederek kiraya verdikleri beyinleriyle adeta her türlü manipülasyonu yapıyor. Öyle açık ki; ortada gerçeklerden, hukuktan adaletten, kişilik haklarından bahsetmiyorlar. Sadece sahiplerini kurtarmak_korumak için var güçleriyle aldıkları bedellerin karşılığını bir çalışan tekniker iletişimci gibi vermeye uğraşıyorlar. İşte bunlar medyanın saraylı,  pahalı işçileri, Yalılarda deniz sahillerinde oturuyorlar.  üç   beş yılda Garun gibi servet sahibi oldular.  Bildik  argümanlarla papağan gibi tekrarlar yaparak sahiplerinin himmetlerinden saatlerce bahsederek topluma ezberletip beyinlere şırınga ediyorlar. Ayrıştırıp, kutuplaştırıp   canbaza baktırıyorlar. Konjonktüre ve güce göre sürekli mevzii alıyorlar. Bazıları din,  bazıları etnik yapı, bazıları ise sözde demokrasi bir kısmı ise Laiklik ve Kemalizm’den beslenerek beyaz camı ve gazete sütunlarını parsellemişler. Bu misyonlarıyla  milyonlarca fino takımı, slogan hamalı taraftar bilinci oluşturmuşlar. Bu milyonlarca insan; medya sayesinde hayata gerçekler penceresinden değil, taraftar bakışıyla bakarak arabesk bir toplum haline  gelmiş …  Asla gazetecilik yapmıyorlar.. Asla halkın gözü, kulağı, avukatı değiller. Asla halkın haber alma özgürlüğünü yerine getirmiyorlar. Sadece grupların,  fraksiyonların, cemaatlerin, holdinglerin siyasilerin çıkarlarını gözeterek mücadele ediyorlar.

 Son Dershane ve 17 Aralık   operasyonlarıyla  birlikte medya’da yeni mevziler almaya başladı. Bu tarihlere kadar üstünlüğü ezici bir şekilde elinde bulunduran Ak Parti medyası ve destekçileri, irtifa kaybetmeye başladı. Bilindiği gibi Türk Medyası bu ülkede son yıllarda iyice tekelleşti. Doğan Medyası, cemaat Medyası, Ak Parti Medyası, TMSF Medyası Ulusalcı Medya ve diğerleri diye 6  bölüme ayrılıyordu. Elbette  birkaç tane de marjinal gazete ve dergileri göz ardı etmiyoruz. Bugünlerde Cemaat Medyası’nın muhalif duruma gelmesi, Doğan Medyası’nın azda olsa tarafsız yayın yapması Ak Parti’nin basın alanındaki tüm hakimiyetini yarıya indirdi. Hatta özellikle gazetelerde tiraj üstünlüğü muhalefetin eline geçti. Yazılı basının Amiral Gemisi haline gelen Zaman Gazetesi’nin 1 milyon200 bin  tirajı  aşması bu konuda en büyük etken oldu

İşte Medya Gurupları

Cemaatin ya da destekçisi gazete ve televizyonları: Samanyolu, Samanyolu Haber, Bugün televizyonu, Kanal Türk, Mehtap televizyonu ve diğerleri. Gazeteler: Zaman, Today’s Zaman, Bugün ve Taraf Gazeteleri.

Ak Parti’yi destekleyen gazete ve televizyonlar : ATV, Kanal A, Kanal 7 Kanal 7 Haber Ülke TV, Hilal TV Kanal 24, TGRT, TGRT Haber, Gazeteler:  Sabah, Takvim Star, Yeni Şafak, Akit, Milat, Türkiye Gazetesi.

TMSF aracılığı ile Ak Parti’ye destek veren gazete ve televizyonlar: Shov TV, Cine 5, Akşam ve Güneş Gazeteleri ve tün TRT Kanalları …

Ortada gibi görünüp Ak Parti’yi destekleyen Kanallar: Haber Türk gazetesi ve televizyonu, NTV Televizyonu. Demirören Gurubu’nun Milliyet, Vatan Gazetelerinin yanı sıra  Star Televizyonu

Ortada Görünen Medya: CNN, Türk Kanal D, Hürriyet, Posta, Radikal  gazeteleri, Fox  ve  Flaş TV

Tam muhalif Televizyonlar Ulusalcı Cephe: Sözcü, Yurt, Aydınlı, Yeniçağ, Sol, Cumhuriyet, Evrensel Bir gün Gazeteleri  Televizyonlar: Halk, TV, Ulusal Kanal, Sokak TV.

Diğer Partilere bağlı iktidara muhalif gazete ve televizyonlar: TV 5  Mesaj TV,  Bengü Türk. Gazeteler: Milli Gazete, Ortadoğu, Yeni Asya, yeni Mesaj Gazetesi

Son Söz; Medyaya sahip olan ülkeye sahip olur. Akıl Hastanesinden bir deliyi getirip her gün saatlerce yayın yapıp o delinin nimetlerini sürekli anlatıp balon gibi şişirerek makyajlasanız, o deliye üç beş olumlu cümle ezberleterek topluma sunsanız, tüm millet olarak şu kanıya varırız.  ‘’Ne müthiş, karizmatik bir adam’’ İşte medyanın gücü böyle bir şey.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...