Son Dakika
2022 Yılını acı ve tatlısıyla geride bırakırken 2023 senesine merhaba diyoruz. Oldukça hareketli bir yılı daha geride bıraktık. Geçmiş yıl ekonominin en çok konuşulduğu yıl oldu . Parayı bulanlar olduğu kadar çok insanda parasını enflasyon karşısında kaybetti.
Parayı Lidyalılar buldu lakin bu buluş onların sonunu da getirdi. Maneviyattan bihaber , milli değerlerden yoksun, vatan hassasiyetinden uzak insanlar için para adeta bir tapınaktır.Türkiye’ye göç eden insanların belki on binlercesinin malı, parası, serveti vardı ama bugün bir vatanları dahi yok… Bu ülke; İslam yurdu olmasına rağmen onlar sığıntı gibi yaşıyorlar.
Onun için Kur’an ve İslam Peygamberi , hep zenginleri, parası olanları uyarıyor.Mallar ve evlatlar ümmetimin imtihan sahasıdır, mal ümmetimin fitnesidir diyor mübarek peygamberimiz.( İyi bilin ki, mallarınız ve evlatlarınız sizin için ancak birer imtihan sebebidir. Büyük mükâfatın ise yalnız Allah’ın yanında olduğunu unutmayın). Enfal 28
(Mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan vesilesidir. Allah’ın sevgi ve taatini mal ve evlat sevgisine tercih edenleri Allah katında büyük bir mükâfat beklemektedir.) Teğabün 15
Çok önemli gördüğüm her zaman örnek verdiğim şu muhteşem ayete bakalım Nahl 71; “Allah kiminize kiminizden daha fazla rızık verdi. Ama kendilerine fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilerle paylaşıp da onları bu hususta kendileriyle eşit hale getirmeye yanaşmıyorlar. Peki onlar Allah’ın nimetini inkâr etmiş olmuyorlar mı?”
Tekrar Lidyalılara gelirsek; Üzerinde bulunduğumuz Anadolu toprakları günümüzden 2500 yıl önce dünyanın gelmiş geçmiş en zengin devletlerinden birine ev sahipliği yapıyordu. Bu devlet Lidya Krallığı’ydı. Zenginliğinin sebebiyse, parayı bulan ve kullanan ilk uygarlık olmasında saklıdır ancak paranın her derde
deva olmadığını, onlarda kısa zamanda anlayacaktı. Nitekim parayı bulan Lidyalılar en güçlü ve en zengin oldukları dönemde yine para yüzünden yıkılacaktı işte Lidya Krallığı’nın ilginç yıkılma hikayesi… Lidya Krallığı’nın başkenti Sardis bugün Manisa’nın Salihli ilçesindeki
Sart kasabasının bulunduğu yerdi. Sardis devasa antik yapıların bulunduğu dönemin en güzide şehirlerinden birisiydi. Ege Denizi’ndeki ticaret limanlarına hakim olmaları ayrıca doğuyla batıyı birbirine bağlayan ticaret yollarını ellerinde tutmalarından ötürü Lidya zaten varlıklı bir uygarlıktı.
Bunlardan başka en önemli kaynağıysa bölgedeki altın madenleriydi. Bozdağ’dan başlayıp Başkent Sardis’e kadar gelen Paktolos Irmağı altın kaynıyordu. Bu sebeplerden ötürü Lidyalılar ekonomik sıkıntılarla boğuşmadan mutlu bir hayat sürüyorlardı ancak bu kadar bolluk ve bereket Lidya’da ilginç bir sorun meydana getirmişti neredeyse tüm Lidya halkı zengin olduğu için kimse asker olup savaşlarda ölmek istemiyordu. Lidya Kralları da buna enteresan bir çözüm buldu, çevresindeki komşu devletlerden özellikle de diğer Yunan krallıklarından
paralı asker kiralamaya başladılar lakin o tarihlerde para henüz keşfedilmemişti. Paranın nasıl bulunduğu kesin olarak bilinmese de bu kiralık askerlerin paranın buluşuna vesile olduğunu iddia eden bir teori bulunmaktadır. Ücretli askerlere hizmetleri karşılığında altından
yapılma kolye, bileklik gibi yanlarında rahatça taşıyabilecekleri eşyalar veriliyordu fakat bu eşyaların bir standardı yoktu, yani bir askere daha uzun kolye verilirken diğerine üzerinde daha az altın bulunduran kısa bir kolye veya bileklik verilebiliyordu, bu da askerler
arasında zamanla huzursuzluk çıkarmaya başlamıştı. Bu sorunu çözen isimse Lidya Kralı Alyattis oldu. Alyattis çıkardığı bir kanunla her askere eşit olması için 168 buğday tanesi ağırlığında üzerinde simgesi olan aslan başlı yuvarlak altınlar vereceğini söyledi. Ne de olsa altın
Kullanışlı olması nedeniyle para önce tüm Lidya’ya, daha sonra Anadolu’ya oradan da bütün dünyaya yayıldı. MÖ 560 yılında Alyattis’in ölümünden sonra yerine oğlu Kroisos geçti, bu isim tüm dünyada zenginliğiyle tanınan Karun’dan başkası değildi.
Hikaye çok uzun …. Özetlersek ; Lidyalılar para sayesinde zamanın en egemen gücüydü. Fakat zenginlikten kendi evlatlarından ordu dahi kuramıyordu.Lidyalı olmayan transfer askerlerle ülkeyi koruyorlardı. Ama bu güç ve servet başkalarının başını döndürüyordu. Nihayetinde Persler ortaya çıktı. Pers Ordusu ile birkaç kez savaştılar. Lidyalılar savaş bitti diye geri çekildi ama çok kayıp verdiler. Persler mücadeleden geri durmadı taktik değiştirerek Lidya’nın askerlerine teklif götürdü: ‘’Ölmenize gerek yoktur bizimle birlikte olun hem zengin hem de özgür olun’’ diye fitne ateşini yaktılar. Lidya’nın çöküşünü gören çoğu Yunan askeri parayı ve gücü görünce Pers safına geçti ve parayı bulan, zamanın zenginlikten şımaran Lidya, tarihin sayfalarına gömülerek yok oldu. Sonuçta parayı buldular hapı ise yuttular.
Buradan çıkarılacak ders; paranın her zaman işe yaramadığını, her ülkenin vatan hasretine bağlı adanmış ordular kurması, ülkenin çocuklarının manevi ve milli iklimine bağlı olarak yetiştirilmesi her zaman bu kavramları temel ilke edinilmesi sağlanmalıdır.
Not: Parayı bulan Lidya tarihini okumanızı tavsiye eder. 2023 yılının tüm ülkemize ve insanlarımıza hayırlar getirmesini temenni ederim.
Cemil Öğütcü
29/ 12/2022
Etiketler: CEMİL ÖĞÜTCÜBENZER HABERLER