Son Dakika
Kağıthane’de şüpheli ölüm; silahla başından vurulmuş halde bulundu
Kağıthane’dekontrolden çıkan panelvan devrildi
Kağıthane’de 18 yaşındaki genç balerin odasında ölü bulundu
Kağıthane’de minibüs park halindeki araca çarptı, 6 yaralı var
Kağıthane’de Elektrikli Araç Kazası
SEYRANTEPE’DE DEHŞET: 2 ÖLÜ, 4 YARALI
Rivayetlere göre Hz. İbrahim küçük bir çocukken annesine sorar: ‘’ Benim rabbim kim?
Annesi benim diye cevap verir.
Küçük İbrahim yine sorar . senin rabbin kim?
Annesi ‘’baban’’ der.
‘’Peki babamın Rabbi kim?’’
‘’Nemrud’’ der annesi.
İbrahim, ‘’ Nemrud’un rabbi kim’’ diye sorunca, annesi korkar ve’’ sus’’ der. Sonra İbrahim’in annesi kocasına olanları anlatıp ‘’gördün mü? Halkın, dinini değiştireceği söylenen çocuk, işte; senin oğlundur der. Anlatılan hikayede efendi köle ilişkisi açık ve net olarak resmedilmiştir.
Dünya asırlardır bu ilişkisi çerçevesine yönetilir. Krallar hariç tüm toplumlar köledir. Esasen tüm alemler, yeryüzündeki canlı ve cansız varlıklar tek bir kişinin kölesi ve kuludur. O da Allah’tır. Fakat insanlar sadece Allah’ın kulu ve kölesi olduğunu gerçekten inanarak bilseler sorun yoktur. Dünyayı perde arkasındaki yönetenler, hala Nemrud dönemindeki uygulamalarını yeryüzünde çok güzel bir şekilde sürdürmektedir. . Perde gerisindeki Firavunlar, doğrudan kölelik sisteminin sıkıntılar getirdiğini görünce metot değişikliğine gitmişlerdir.
Esasen Kralları seçenler marjinal güçlerdir. Halk, Krallara isyan edince; dünyayı yöneten gizli güç, Monarşileri yıkma kararı alarak yeni metoda başvurmuştur. Yeni metot, Krallıklar devam etsin ama yeni krallarımızı halkımız isteyerek seçsin denilmiştir. Bu da Fransız devrimi ile başlamış, Monarşi kaldırılmış, Kralları Halk kendi arzusuyla seçmiştir. Yani bir bakıma Demokrasi gelmiştir. Sadece metot değişikliği ile çağa uygun Krallıklar ve modern kölelikler oluşturulmuştur. Batıya baktığınız zaman herkes müthiş bir Demokrasiden bahseder. Adalet ve huzurun adresi Batı olarak gösterilir. Ama Krallarını Demokrasi yoluyla seçen batı Halkları, huzur içinde, kardeşçe, karnı tok olarak yaşamak ister. Bu haklarda onlara belki verilir ama halk hiçbir zaman: şu ülkeleri işgal edin, sömürün, kan dökün diye asla demez. Zaten Krallarda bu vaatlerde bulunmaz. Realite böylemidir? Asla… Demokrasi yoluyla seçilen Krallar, yeryüzünde kan dökmeye, işgal etmeye kendi halkları da dahil modern köle üretmeyi sistem haline dönüştürmüş olup tıpkı eski çağlardaki uygulamalarının sadece üzerini örterek yada Kamufle yaparak istikrarlı bir şekilde sürdürmektedir.
Buradan hemen Malkom X’in şu cümlelerine geçmek istiyorum. Malkom derki: 2 çeşit köle vardır.
Bir: Tarla Kölesi
İki: Malikane Kölesi … Malikane Köleleri iyi yaşar, güzel giyinir güzel yer içer, güzel yerlerde kalır, kuş tüyü yataklarda uyur, bolca bahşiş alır. Efendisinin asla ölmesini istemez. Hatta tırnağının bile acımasına razı gelmez. Çünkü efendisi yok olduğu zaman kendisinin de yok olacağını sanır. Tapınağı efendisidir. Malikane Köleleri, Tarla kölelerini beğenmez. Çünkü onlar bir üst sınıf oluşturmuştur. Malikane Köleleri halktan kopuk olup adeta Getto’laşmıştır.
Tarla Kölesi ise ya ölmek ister; yada efendisinin hemen gebermesini bekler. Efendisini öldürmek için fırsat bile kollar… Tarla Kölesi’de mecburen efendisine tapmak zorundadır. Tarla Köleleri sürekli isyan içerisinde olup bir çıkış için nafile hayaller kurar.
Dünyanın geldiği nokta budur. Tarla Köleleri her geçen; gün, ay, yıl, çoğalırken, Malikane Köleleri hayatından ve efendinsin istikrarından oldukça memnundur. Efendilerinin tırnağına bir zarar gelmesin diye var gücüyle hizmet eder. Burada esas olan Yeryüzünde Tarla Kölelerini sonlandırmaktır ve her insanın vazifesidir. Hatta dini vecibesidir. (Beled Suresi ayet 13 Fekku Ragabe) Boyundurukları kırın yani köleliği kaldırın der.
Çözüm : Tüm insanlığın gerçek Rabbe , efendiye, Kral’a yani Allah’a köle olmasıdır. Özgür iradeyle kısacık ömürde herkesin dünyalık efendilerinden vazgeçmesi gereklidir. Yoksa bu savaş Tarla Köleleri ile Malikane Köleleri arasında devam ettirilecek, Tarla Kölelerinin çığlıkları arşa yükselecektir. Bir daha peygamber, kitap gelmeyeceğine göre, sistemin sahibi Kralların çöküşü ya;
Tarla Köleleri ile olacak yada Cenabı hak hesap (Kıyamet) gününü erkene alacaktır. Ben yeryüzündeki bu kadar adaletsizliğin, vahşetin, kan ve göz yaşının açlık ve sefaletin devam etmeyeceğini düşünenlerdenim.
Sonuç: Batlılar, Müslümanlar için istisnalar hariç şu tespitlerde bulunmuşlar: ‘’Allah’a inanırlar lakin güvenmezler… İşte gerçek bu cümlede yatmaktadır. Hal böyleyken, insanlık kendi kendini sorgulamalıdır. Gerçekten biz Allah’ın mı efendilerin , kulların mı köle siyiz? Tarla mı; Malikane mi kölesiyiz? Bu tespitten sonra; Allah’ın kulu – kölesi olmamız halinde; yeryüzünde tüm insanlık kardeşçe, sınıfsız, sınırsız, savaşsız bir dünya inşa ederek adalete, eşit paylaşıma ve huzura kavuşacaktır. Ve böylece Kralların dayattığı ya da kandırdığı kölelik sisteminden kurtulacaktır. Bununda Anayasası sadece Kuar’an’a dönmektir …. Başkaca alternatif yoktur.
Bayramınız Kutlu, Geleceğiniz Aydınlık Olsun
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları