logo

SEN HARİKA BİR DETAYSIN…

Derya Deniz Dinç

Derya Deniz Dinç
ddinc@windowslive.com


(Değerli Kardeşim Veysel İlktu’ya destekleri için sonsuz teşekkürlerimle..)

Çok zorsun ama bir o kadar da vazgeçilmez… Seni vazgeçilmez yapan benim yüreğim. Sende ki her şeye ben anlam yüklediğim için öylesin. Bazen tam da böyledir dediğim sözler ve davranışlarda bulunuyorsun, bazen de beni şaşırtıyorsun. Geçenlerde bir söz ettin bana. Dedin ki; ‘ Sen harika bir detaysın, bilemezsin’… Bu cümleyi senden duyduğumda hayretler içinde dondum kaldım. Ömrümde hiç duymadığım bu cümle ile tokat yemiş gibi oldum. Şaşkındım, mutluydum, heyecanlıydım. Sebebi ise iltifat almak değil bu iltifatı senden duymaktı.

Çok zaman oldu. Ne yaptınsa tükenmedi bende ki sen. Kapkaranlık bir gecenin sabahısın. Sabaha karşı içilen soğuk bir su, uyandığımda yediğim tuzu fazla kaçmış acılı melemensin. Nasıl anlatılacaksın ki, hayatımın en harika detaylarısın.

Nefesimin kesildiği oluyor seni özlemekten. Özlemenin en kötü yanı görememenin, sesini duyamamanın çaresizliğidir. Özlediğin insanın da seni özlediğini öğrenmek dünyanın en güzel hissi. Sanki kaydıraktan kayarken aşağıda onun beklediğini bilmek gibi. Bir selamının dünyamda yarattığı kıyameti bilmedin hiç.Çok şey anlatmak istiyorum sana dair ama yorgunum…  Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım yorgun, beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık.  Benden geriye mecalsiz bir şey kaldı sadece. Çok yorgunum.

Bazı vedalardan ve bazı yaşanmışlıklardan sonra kimseye bel bağlamamayı öğrendim. Seninle  hayır demeyi öğrendim. Kırıldığım yerde bırakıp gitmeyi öğrendim, kimseyi baş tacı etmemeyi öğrendim. 

Elimi uzattığımda sana dokunamıyorum. Aynı sabaha uyanamıyorum. Sesini duymak için çıldırıyorum ama duyamıyorum. Bir kahvenin peltesi gibi çörekleniyor özlemin yüreğime. O sebeple mi sevenlere; fallarda kalbin kabarmış diyorlar? Çünkü benim kalbim yerine sığmaz oluyor sensizken. Ben seni özlemekten yoruluyorum gülüm.

Aşkın yalnızca sen hali vardır. Diğer tüm durumlarda artık âşık görmez, duymaz, hissetmez. Aşk bir yanılsamadır ancak bu yanılsamayı bile bile yenilgiyi kabulleniştir. Kabullenirken; şikâyet etmemektir, direnmemektir, gidememektir.Çünkü her yakınlıkta kaybetme korkusu, uzaklıkta ise kavuşma ümidi vardır…

Aşkın güzel yanları yok mudur? Maziyle barıştırır sizi mesela…  Mesela herkesi her şeyi sevmeye, affetmeye başlarsınız. Kendinize bile dar gelirken, herkesi kucaklayan kocaman bir dünyanız oluverir. Kötü gelmez size en sevmediğiniz yemek bile. Aşk sizi güzelleştirir ve kolay eder tüm zorları. Bu sebeple değil midir; kralların tahtından feragat etmesi, Ferhat’ın dağları delmesi…

Sen belki harika bir detaysın ama beni de hor görme.  Bir daha böyle sevilmeyeceksin, beni unutsan da bunu unutamazsın. Evet, âşık iken tüm yollar yalnızca aşığa çıkar. Maşuk kendisini kaybetmiştir. Yolu da rehberi de âşıktır. Aldığı nefestir. Karşıdakinin deli dediği kendisinin aşktan delirdiğidir. Ancakkkkk…Gerçekleri bir gün mutlaka yaşayacağız. Ve göreceğiz ki; yeniden âşık olunuyor, yeniden seviliyor. Çünkü her birimiz artık aşka aşığız.

Aşk ile eyvallah…

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...