logo

Şeytan’ın Kardeşleri; Mamon Tapınakçıları

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Bodrum kıyılarında boğularak ölen çocuk, Dünya ya insanlığı hatırlattı. Doğrusu benim aklıma hemen şu ayet geldi. ‘’Diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının günahı ve suçu neydi.( Tekvir Suresi 9)

7.5 milyar Dünya nüfusunun 1.5 milyarına yakını aç yaşıyor. Bu rakamın büyük bir bölümünü ise Müslümanlar oluşturuyor. Allah Kur’an da nimetlerimden eşitçe paylaşın diyor. Bir çok fıkıhçı nın getirdiği yoruma göre mera, ateş, su ve yer altı kaynaklarının satılamayacağı,  bu kaynakların insanoğlunun hepsinin ortak malı olduğu ve hakkı olduğu vurgulanmaktadır. Öyleyse aklımıza hemen şu soru gelmektedir. 1.5 milyar insan hangi suçlarından dolayı aç, hangi suçlarından dolayı sömürülmektedir.

Libya’dan, Irak’tan,Suriye’den Eritre’den Pakistan, Afganistan ve Afrika’nın diğer ülkelerinden açız diye feryat ederek batıya doğru kaçmaya çalışan insanların suçu ne? 3-5 Yılda çoğu çocuk olmak üzere Somali de ölen 200 bin Müslüman’ın haklarını kim gasp ediyor.

  Hep kolaycılığa kaçarak batıyı suçlarken, mazlum Müslümanların yani kardeşlerimizin birinci derecede sorumlusu bizler değimliyiz. Zulüm görerek açız feryatları arşı Alayı inleten ve son birkaç yılda kıyılarımızda ve denizlerde  balık gibi 3 bine yakın ölen Müslüman’ın 1. Derecede sorumlusu neden Batı olsun ki?

Kaldı ki bu insanları bu hale getiren vahşi Emperyalist batılılar olduğu bilinirken, kardeşi kardeşe kırdırarak vatanlarını paramparça  edenlerin bu zalimler olduğu malum iken;    mağdur ve çaresiz  olan bu topluluklar, bu durumu bilmesine rağmen  hala neden Batıya ve Batı ülkelerine doğru gitmek, göç etmek  istiyor, Avrupa yı tercih ediyorlar … Bu bir çelişki değimli?  Onların üzerine yağan Amerika’nın İngiliz’in Alman ve Fransız’ın  misket bombaları, roket ve füzeleri değil mi.

Neden Suudi Arabistan’ı, Kuveyt’i, Katar ve Ürdün’ü  ve diğer Arap ülkelerini tercih etmiyorlar da Avrupa’ya yöneliyorlar …  Ya da bu ülkeler neden mülteci kabul etmiyor.

   Sebebi şu; bu mazlum insanlarda biliyorlar ki, ismi geçen sözde İslam  ülkelerinde ne din, ne demokrasi, ne de adalet var. Uydurulmuş dinin sömürgesi altında huzur bulacaklarını sanmadıkları gibi, belki de daha kötü bir hale gelecekler. Azda olsa insan haklarının, demokrasinin, hukuk sisteminin batıda olduğuna inanarak bir kurtuluş ve güvenli Liman arayışı içerisindeler. İşin realitesi budur.

Allah Kur’an da; İsra Suresi 26-27. Ayetlerinde : ‘’Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankörlük edendir’’diyor.

Şu halde her birinin 80-100 milyar dolar serveti olduğu defalarca tespit edilen, lüks ve şatafat çılgınlığı yaparak yaşamlarını sürdüren Arap liderlerinin bu vahim tablo içerisinde hiç sorumlulukları yok mu dur. Kafir ülkeleri  her platformda suçlayan bizler, neden bu şeref ve haysiyetten yoksun adamlara çıtımızı çıkarmıyoruz . Emperyalist, sömürgeci, küffar ülkeleri bile utandıklarından azda olsa kapılarını açarak mülteci kabulüne başlarken. Altın dan Saraylar yaptıran, adeta saraylarında cariye kolleksiyonu yaparak sapkınlığın her türlüsünü hayata geçiren, 8-10 uçakla seyahate çıkarak 3 günlük tatil için 40 bin bavulla giden bu şeytanın kardeşleri kaç mülteci aldı  bilen var mı: 0

Bunlar Şeytanın kardeşleridir, ben demiyorum Kur’an diyor… Kur’an, saçıp savurma , çılgınlık etme, yolda kalmış kardeşlerine yardım et diye Müslüman’a söylüyor. Hal böyle olunca  2 Metre fistan giyip  1 Metre sarık sararak, yarım metre sakal bırakan şeytanın kardeşleri mi Müslüman oluyor.

 Münafıklarda zorda kaldıklarında bizlerde Müslümanız diyerek kurtuluyorlardı … Önemli olan eylem değimlidir. Şeytanın kardeşleri kimlerdir? açıkça ortadadır, Şeytan ise Allah’a nankörlük edendir açıklaması kimleri tanımlamaktadır.

Sahillerimizde ölen çocuklar, kadınlar, erkekler açlık çığlıkları atarak boğularak ölüyorlarsa bunların sorumluları Amerikan ve İsviçre bankalarında 80-100 milyar dolar stoklayan, Müslümanların ortak malları olan zenginliklerin üstüne oturak, şatafat içinde yaşayarak adeta Allah’a savaş açan şirk ve Mamon ( para) tapınakçısı; istisnalar hariç Arap liderlerindir.

Müslüman halklar, kolaycılığa kaçarak batıyı protesto etmekten vazgeçmelidir. Batı görevini yaparak sömürge çarkını zaten yüzyıllardır yürütmektedir. Önemli olan biz ne yapıyoruz. Coğrafyamızdaki zenginlik içinde yüzen işbirlikçi liderler bu kaynakları batıya aktarırken kendi insanını, Müslümanları, kardeşlerini neden bu hale sokuyor, bu durum üzerinde durulmalıdır. Protesto ve eylemler batı üzerine değil özellikle Karun gibi yaşayarak batının hizmetçisi olan liderlere çevrilmeli ve insanlarımız bu yönde bilinçlendirilmelidir. Şu da ifade edilmelidir. Türkiye sınırlarını açarak imkansızlıklara rağm bu konuda  gerekeni yapmıştır.

Bodrum Sahili’nde ölen yavru; batı toplumunu bile ayaklandırırken, bizim coğrafyamızdaki diktatörleri hala uyandırmamıştır. Ama bir söz vardır; ‘’Zulüm ile abad olunmaz. Bu çocukların açlık çığlıkları onlarında  kötü akıbetlerinin yakın olduğunun habercisidir.

Sağlıklı, huzurlu ve herkesin eşitçe paylaştığı ve yaşadığı dünya dileğiyle bayramınız mübarek olsun.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNFAK’TA YARIŞ İNSANI ÖZGÜRLEŞTİR

    28 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Sahabe İnfakı imanın en önemli gerçeği olarak kabul etmiş bu uğurda birbirleriyle yarışmıştır.  ‘’Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe  asla iyiliğe erişemezsiniz şüphesiz ne infak ederseniz Allah onu bilir’’  ayeti,  sahabenin İnfak anlayışının temelini oluşturmuştur.  Ayet, iyiliğe ve hayra erişmek için sadece  iman etmenin yeterli olmayacağını ifade ederken İnfak etmeninin dinde en belirgin ölçü olduğunu vurgulamıştır. Bu ayet aynı zamanda Müslümanları sınamaya tabi tutarak onların iman ölçülerini test etmiştir...
  • ACILARLA YORGUN DÜŞMÜŞ MEMLEKETLER NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ

    28 Aralık 2024 Köşe Yazıları

    6 Şubat Kıyametini yerinde görmüştüm. Allah’ım bu şehirler nasıl ayağa kalkar diye çok üzülmüştüm. Tekrar buraları yerinde görmek için bölgeye gittim. İlçeleri, köyleri gezdim. Ve devletin gücünü yerinde gördüm. Dağ, taş ova Toki konutları ile dolmuş. Yapılan köy evleri bile villa gibi olmuş ve her köye devletin şefkat eli değmiş. ‘’Maşallah’’ diyememek vicdansız insanlar için bile çok  zor. Enkazlar kaldırılmış yerinde dönüşümler bir hayli yol almış. Toki ise adeta kimsesizlerin kimsesi olmuş. Adıyaman’da 22 bin konut tamamlanmı...
  • Zonguldak, Bartın ve Karabük, ‘’Kağıthane’ de’’ buluşuyor!

    09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kağıthane Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Karaelmas Tanıtım Günleri için hazırlıklar tamamlandı. 13-14-15 Aralık tarihlerinde Hasbahçe etkinlik alanında yapılacak olan etkinlik, Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin kültürel ve yerel değerlerini tanıtmayı amaçlıyor. Tanıtım günlerinin açılış programının   Cuma günü öğlenden sonrası yapılması planlanıyor. Programa  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra İstanbul Valisi  Davut Gül, tanıtım günlerinin ev sahibi illerin vali milletvekili kaymakam ve belediye ba...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...