Son Dakika
Kağıthane’de şüpheli ölüm; silahla başından vurulmuş halde bulundu
Kağıthane’dekontrolden çıkan panelvan devrildi
Kağıthane’de 18 yaşındaki genç balerin odasında ölü bulundu
Kağıthane’de minibüs park halindeki araca çarptı, 6 yaralı var
Kağıthane’de Elektrikli Araç Kazası
SEYRANTEPE’DE DEHŞET: 2 ÖLÜ, 4 YARALI
3 Yıl önce yazdığım makaleyi bu günlerde önemli bulduğum için siz okurlarımla tekrar paylaşmak istedim.
Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. 4 Mevsimi bir arada, etrafı denizlerle çevrili cennet bir ada ülkesiyiz. Hemen herkesin gözü bu ülkede… Etrafımız ateş çemberi … Asırlardır bu bölge için yapılan planlar saat gibi işlemektedir. Beka sorunumuz yüzyıllar öncesinden bugüne devam etmektedir. Eskilerin bir sözü vardır; ‘’ hanımı güzel olan ile , yol kenarında bağı bulunanın başı dertten kurtulmaz’’ derler. İşte bizim ülkemizin de durumu bu söze benzemektedir. Yurt dışına çıkarak doğudan- batıya bir çok coğrafyayı, bir çok ülkeyi gezme fırsatım oldu. İnanın bizim ülkemizden daha güzel bir vatan toprağı yoktur.
Durum bu iken, bizlerin gidecek bir yeri de yoktur. Bizim bizden başka dostumuz ise hiç yoktur. Onun için toplum olarak üsluplarımıza özenle dikkat etmek durumundayız. Mezhepsel, etnik ve ideolojik ayrışmaları terk etmeliyiz. Ateş çemberinin etrafında birbirimize sahip çıkarak kardeşlik iklimini zirveye çıkarmak mecburiyetindeyiz.
Aksi halde Yunus Emre’nin dediği gibi ‘’bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz’’. Asıl meselemiz Suriye’ye gelirsek; harekat başlatıldıktan sonra dost düşman herkes gördü ki İstiklal savaşı şartlarını yaşıyoruz. Doğudan Batıya, dinlisi, dinsizi, emperyalisti, sömürüleni, özetle; sözde Müslümanı -Hristiyanı bize karşı birleşti. Kendi topraklarımızda işgalci onlar olmasına rağmen bizi işgalci ilan ettiler. Yani beklenen bir kez daha deşifre oldu.
İslam Coğrafyasında, sömürgeci ve katil batının ciddi olarak çekindiği 2 ülke var biri ; Türkiye… Diğeri İran. Hal böyleyken İran’a zaten yıllardır ambargo uygulayarak hareket alanını yok etmiş Rusya’ya mecbur bırakmışlar. Biz Türkiye’yi ise Nato Hapishanesi’ne sokarak kımıldatmamışlar. Diğer sözde İslam Ülkeleri istisnalar hariç yok hükmündeler. Zaten bu durumu Amerika açıkça beyan ediyor. Ne diyor? ‘’ Biz sizleri Türklerden ve İranlılardan sürekli koruyoruz bunun bedelini de elbette ödeyeceksiniz’’ diyerek tüm zenginlikleri tarumar edip mafya usulü her yıl ekonomileri sıkıştığında gelip tahsilatlarını yapıyorlar. Özetle yıllar önce kendilerinin yetiştirdiği prensleri o ülkelerin başına memur atayarak sistemlerini onlarla çok güzel istikrarlı bir şekilde yürütüyorlar… Durum bu iken biz, İran ve birkaç İslam ülkesi haricinde sorun asla görünmüyor.
Şu halde yapılması gereken önce İran, ardından Türkiye’yi imha etmek. Bunun için ise demokrasi, hukuk insan hakları gibi kullanılacak argümanlar bir bir deşifre olduğu ve inandırıcılıkları da kalmadığı için şimdi bildik senaryoyu tekrar sahneye koyuyorlar. Nedir o senaryo? ‘’Kürt meselesi’’ O kadar Kürtleri düşünüyorlar ki sormayın… Tam 100 yıldır bu iş için uğraşıyorlar(!) Allah aşkına Amerika bölgede bir Kürt Devleti kurmak istese, 100 defa kurmaz mıydı? Onun için Türkiye’de milyonlarca insanın dile getirdiği ABD ve Batı, Kürt Devleti kuracak tezine ve öngörüsüne asla katılmıyorum. Amerika bu bölgede başta İsrail olmak üzere onlarca ufacık devletler kurdu. Çıkarı olsaydı Kürt Devletini de kurardı. Ama Batının bu bölgeden çıkmaması için çok önemli bir etnik, mezhepsel yapılanmaya ve ayrıştırmaya ihtiyacı vardı. Mezhep ayrışmaları ile bölgeyi bir şekle getirdiler. Şimdi etnik bir argüman gerekli O da Kürtlerdir. ABD ve yandaşları sürekli ateist Kürtlerle diyalog halinde olup onları sürekli kullanarak sözde Kürtlerin temsilcisi olarak kabul etmektedir. Ve asla onlara değil kendi çıkarlarına ve İsrail’in genişlemesine ve bölge devletlerinin küçülterek rahat bir şekilde sömürü çarkının devam etmesini istemektedir. Batılılar, sanıldığı gibi Asla Kürt devleti istemez. Kürt Devleti’nin kurulması halinde bana göre hedefleri sona erer. O nun için bu bölgede İstiklal Savaşının ardından Kürt nüfusunu 4 ülkeye; İran, Irak, Türkiye ve Suriye’ye paylaştırarak bu topraklardan yaklaşık 1 asırdır çıkmamışlar.
Eski MİT müsteşarı Mahir Kaynak’ın şu sözlerini hiç unutmam ‘’ Diyorlar ki terör örgütleri yeni bir devlet kurma derdinde. Hayır efendim yanlış. Hiçbir örgüt devlet kurmaz Ortadoğu daki tüm örgütler, Büyük İsrail Devleti kurulsun diye kurulmuştur.
Son zamanlarda bu sözlerin anlamı daha iyi anlaşılmaktadır. PYD, PKK, İŞİD ve benzeri örgütler, sözde devlet kuracaklardı. Özellikle İŞİD’e ne oldu devleti kurdu mu? Hayır… Neye yaradı Suriye’nin bu hale gelmesine Amerika ve Batının bölgemize iyice yerleşmesini İsrail’in Golan Tepelerini almasını sağladı. Önce, Amerika onu kurdu… Sonra kullanılma tarihi bitti. Ama Amerika için PYD ve PKK’ ya biraz daha ihtiyaç var.
Sonuç; devletler ve devrimler, terör örgütleri ile yapılmaz ve kurulmaz. Terör örgütleri kimler tarafından kuruluyorsa onların hizmetine mecburdur. Bölgemizde asırlardır birlikte yaşadığımız milyonlarca Kürt vatandaşımız bizlerin kardeşidir. Barzani’nin babası Molla Mustafa’nın hasta yatağında çocuklarına vasiyet niteliğindeki; ‘’Türkler’den başkasına güvenmeyin ve onlarla iyi geçinin’’ sözleri unutulmamalıdır.
Son 20 yıldır özellikle tüm etnik yapılarla ilgili düzenlemeler devrim niteliğindedir. hakları olan her şey verilmiştir. Geçmişte elbette acı ve elem dolu olaylar yaşanmıştır. Onları yapanlar bu dünyadan göçüp gitmişlerdir. Hesaplarını mahşeri huzurda vereceklerdir. Güneydoğu ve Doğu illerini çok gezen biri olarak söylüyorum … Fiziki anlamda bu bölgelere mükemmel yatırımlar yapılmış ,hatta Karadeniz ve İç Anadolu’yu çoktan geride bırakmıştır. Hastaneler, okullar, yollar, alt -üst yapısı şehir planları ve diğer hizmetleri ile göz kamaştırır hale gelmiştir. Bu barış harekatı hem Kürtlerin hem Türklerin hem de tüm bölge haklarının yararına olmuştur. Amerikalının İngiliz’in olmadığı yer en güvenli yerdir. Bu vesile ile bekli de bu topraklardan defolup gideceklerdir. Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ise hesabı bölgede tüm insanların barış içerisinde, kardeşçe ve insanca refah içerisinde yaşamasıdır. Başkaca asla hesabı yoktur.
CEMİL ÖĞÜTCÜ
22 / 10 / 2019
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları