logo

YERLİ VE MİLLİ

Hüseyin Akarçeşme

Hüseyin Akarçeşme
huseyin@sadabadhaber.com

YERLİ ENERJİMİZ KÖMÜR VAZGEÇİLMEZİMİZDİR

Kömür konusunda bir Bilgi hatırlatması yaparak başlamak istiyorum. Ülkemizin birçok yerinde kömür yataklarımız mevcuttur. Bu kömürler genelde genç kömürler sınıfındadır. Genç ve orta linyit grubuna girmektedir.

Kömürün yaşıyla alakalı olarak evreleri şöyledir. LEONARDİT-TURBA-GİTYA-GENÇ LİNYİT-ORTA LİNYİT-LİNYİT-TAŞKÖMÜRÜ (Maden kömürü)-ANTRASİT ve en son hali ELMAS’tır.

Ülke olarak petrolümüz, doğalgazımız yok ama kömürümüz var. Cenab-ı Allah’ın bizlere sunduğu Kömür nimetini en iyi ve en verimli şekilde kullanmalıyız..

Sıfır karbon, Yeşil mutabakat, Paris anlaşması, Sınırda karbon düzenlemesi, Karbon ayak izinin takibi, Küresel ısınma, Küresel felaket senaryoları, hatta geçmişteki Kyoto protokolü gibi kavramlara takılmamalıyız. Bu hareketler Batının yani gelişmiş Avrupa ülkelerinin kendilerinin yerlerini muhafaza etme hareketleridir. Bu kesimler tarafından reklamı iyi yapılmakta ve de sloganlaştırılmaktadır..

Diğer taraftan Rusya’ya İlaveten Çin ve Hindistan gibi devasa ülkeler de bu bağlayıcı, dayatmalara uymayacaklarını net şekilde açıklıyorlar..

Biz niye tabiri caizse balıklama dalıyoruz anlaşılır gibi değil.

-GELELİM ESAS KONUYA

Yerli kömürümüzü değerlendirirken linyit cenneti bir ülkeyiz diyoruz. Ancak bir bölgemiz var ki kömür kalitesi bakımından en değerli havzamız. Burası Zonguldak. Ülkemizde taşkömürü (maden kömürü) sadece Zonguldak havzamızda bulunuyor. Bu kömürü önemli kılan tarafı yüksek kalorisine İlaveten koklaşabilme özelliğine sahip olmasıdır. Yani fabrikada gazı alınarak kok  kömürüne çevrilebilen yegane kömürümüz Zonguldak taş kömürüdür.

Ancak son dönemde Zonguldak’tan kömür konusunda gelen haberler hiç de iç açıcı değil. Burada bulunan enerji (elektrik üretim) şirketlerinin bölgede taşkömürü çıkaran rödevans sahibi firmalardan kömür alımını durdurmaları ve ithal kömüre geçiyoruz açıklaması yapmaları. Sonrasında da bu kömür sahalarında çalışan 2500-3000 gibi emek insanı ücretsiz izine çıkarılmış olması. Bu trajikomik duruma dense, dense bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu denir. Allah aşkına zehirleyecekse bizi yerli kömür zehirlesin diyesi geliyor insanın. Hem de Ülkemizin en kaliteli kömürünü bir kenarda bırakıp, yerine kömür ithal etmek vatana ihanetle eşdeğerdir. Ayrıca döviz ödeyerek aldığın enerji ile elektrik üretip sanayiciye sattığında, elde edilen bu çok pahalıya mal olan elektrik ten dolayı ihracatçılarımız acımasız dünya pazarında nasıl rekabet edecekler.? Cari açığımızın daha da artmasına sebep olunmaz mı.? İstihdama da adeta çomak sokmaz mı.?

Yine aynı bölgedeki ERDEMİR ve KARDEMİR gibi ülkemizin can damarlarından iki büyük kamu kuruluşumuz yeterli kömürümüz yok gerekçesi ile kömür ithal ediyor. İthal kömüre İlaveten yerli kömür de kullanarak maliyeti düşürmeye geçmelidir.

Ne olur bu konuda da kraldan çok kralcı olmayalım.

Sonuç olarak İYİ Kİ KÖMÜRÜMÜZ VAR diyorum.

Esen kalın…

Hüseyin AKARÇEŞME

-İstanbul Tic Odası

81.Doğal ve işlenmiş katı yakıt meslek komitesi meclis üyesi

-İTO Mevzuat komisyonu başkanı

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...